Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun en önemli dönüm noktalarından biri olan 23 Nisanın ilk resmi kutlaması, 1921 yılında gerçekleştirildi. Bu anlamlı günü çocuklar ve genç nesillerle buluşturmak amacıyla, gazeteci Yunus Nadi ve Mustafa Kemal Atatürk önemli bir rol üstlendiler. O dönemde, Ankara’daki Öğretmen Okulları Mezunları Derneği bu özel günü kutlamak üzere harekete geçti. Söz konusu alan, Ziraat Okulu‘nun yanındaki geniş bir meydandı ve burada çeşitli süslemeler yapılmıştı. Ayrıca, kız ve erkek öğrencilerden oluşan çeşitli okullardan davetler gönderilmişti.
Ancak, dönemin vali ve millî eğitim müdürü, kız ve erkek öğrencilerin birlikte bayram kutlamalarına katılmasına karşı çıktı. Bu engel karşısında öğretmenler, durumu doğrudan çözmek için Yunus Nadi’ye başvurdular. Onlar, bu durumu Mustafa Kemal Paşa’ya iletmesini rica ettiler.
Yunus Nadi’nin, Meclis’te Mustafa Kemal ile yaptığı görüşme, tarih açısından oldukça kritik bir dönüm noktasıydı. Bu görüşme, sadece öğretmenlerin talebini desteklemekle kalmadı; aynı zamanda Mustafa Kemal çocukların ve öğretmenlerin yanında durduğunu gösterdi. Paşa, bu özel günü çocukların katılımıyla kutlamayı kabul etti ve meydanda hazır bulunacağını belirtti. O gün, çocuklar büyük bir coşkuyla meydanda toplandı; Mustafa Kemal ise, Ankara’da bulunan iki otomobilden birini kullanarak, tören alanına hızla ulaştı. En önemlisi, otomobilini çocukların bayram sevinci için tahsis etti. Bu sayede, çocuklar hayatlarında ilk kez otomobil deneyimi yaşadı.
Mustafa Kemal, bu anlamlı günde yaptığı konuşmada, 23 Nisan’ın “Hâkimiyeti Milliye ve Çocuk Bayramı” olarak kutlanmasını istedi. Bu öneri, zamanla uluslararası alanda eşsiz bir bayramın temelini attı ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak anılmaya başladı. Mustafa Kemal’in bu kararı, Türkiye’de çocuklara ve gençlere duyulan güvenin ve onların gelecekteki rolünün ne denli önemli olduğunun göstergesidir.
Bayramın Anlamı ve Günümüzdeki Yeri
Bu tarihi olay, okullarda ve toplumda büyük bir gurur ve coşkuyla anlatılmaya devam ediyor. Mustafa Kemal’in önderliğinde gerçekleştirilen bu kutlama, yalnızca bir gelenek değil; aynı zamanda direnişin, birlik ve beraberliğin simgesi olmuştur. Çocuklara olan güven ve sevgiyle şekillenen bu bayram, her yıl çeşitli etkinliklerle kutlanmakta ve yeni nesillere miras kalmaktadır.