Yüzyıllardır yaşamını sürdüren ve dünyanın en yaşlı kara hayvanı unvanını taşıyan Jonathan adlı dev kaplumbağa, sadece bir biyolojik mucize değil, aynı zamanda tarih boyunca birçok önemli olaya şahit olmuş bir canlıdır. Neredeyse iki yüzyıl boyunca yaşamını sürdüren Jonathan, Amerikan tarihinde görev yapmış 40 farklı başkanın dönemlerine tanıklık etmiş, sessiz ve sadık bir tarih tanığıdır. İnsan ömrüyle kıyaslandığında neredeyse akıl almaz bir zaman dilimini kapsayan bu süre zarfında, Jonathan’ın varlığı adeta zamanın akışını yavaşlatmış gibi görünmektedir.
Jonathan’ın doğum tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte, kayıtlara göre 1882 yılında Güney Atlantik Okyanusu’ndaki Saint Helena Adası’na getirilmiş ve burada yaşamına başlamıştır. Adanın o dönemki valisi William Grey-Wilson’a hediye edilen bu dev Aldabra kaplumbağası (bilimsel adıyla Aldabrachelys gigantea hololissa), o zamanlar en az 50 yaşında olarak tahmin edilmektedir. Bu da, tahmini doğum yılını 1832’ye götürmektedir. Bu nedenle, 2022 yılında yapılan doğum günü kutlaması sırasında, Jonathan’ın resmi olarak 4 Aralık 1832 doğum günü olduğu kabul edilmiştir. Bu hesaba göre, 2025 yılı sonunda Jonathan en az 193 yaşında olacak. Bu uzun yaşam süresi boyunca, Jonathan, Amerika Birleşik Devletleri’nin 40 farklı başkanının görev yaptığı dönemlere tanıklık etmiş, zamanın akışını sessizce izleyen bir canlıdır.
Yaşı nedeniyle bazı duyularını yitirmiş olsa da, veterinerler tarafından yapılan gözlemler, onun yaşam kalitesinin halen yüksek olduğunu gösteriyor. Joe Hollins isimli veteriner, Jonathan’ın halen iştahını koruduğunu ve yemek yeme alışkanlıklarında herhangi bir azalma olmadığını belirtiyor. 2023 yılında Guinness Dünya Rekorları’na bildirdiği bilgilerde, Hollins, Jonathan’ın en sevdiği yiyeceklerin başında gelen muzları sınırlı olarak verdiğini, çünkü ağzının yapış yapış olduğunu ve bu yüzden dikkatli olunması gerektiğini söylüyor. Ayrıca, en çok tercih ettiği yiyecekler arasında marul göbeği, lahana, salatalık, havuç, elma ve mevsim meyveleri bulunuyor. Günlük beslenme düzeni, yaşına uygun ve oldukça sade bir şekilde sürdürülüyor.
Günlük yaşamı ise oldukça sakin ve huzurlu geçiyor. Güneşli günlerde uzun süre güneşlenerek vücut ısısını artırmayı tercih ediyor. Sıcak havalarda ise gölgeye çekilerek serinlemeyi seviyor. Ilık havalarda, kabuğundan başını ve bacaklarını çıkararak güneş banyosu yapmayı tercih ediyor. Kış aylarında ise, yaprak ve çimen yığınına gömülerek sakin bir şekilde günü geçiriyor. Jonathan, adada yalnız değil; onunla birlikte Emma ve Fred isimli iki kaplumbağa daha bulunuyor. Bu iki arkadaşla birlikte vakit geçirmeyi seviyor ve yaşamına renk katıyorlar. Ancak, yaşına rağmen, veterinerler tarafından yapılan gözlemler, Jonathan’ın cinsel dürtülerini yitirmiş olmasına rağmen, halen belirli hareketler ve davranışlar sergilediği yönünde bilgiler veriyor. Bu durum, onun yaşamına doğal bir biçimde devam etmesini sağlıyor ve yaşlılık döneminde bile canlılığını koruduğunu gösteriyor.