Kayra ve Da Poet ile Röportaj
Kayra ile break dans yarışması Red Bull BC One Cypher Türkiye öncesinde, Da Poet ile gerçekleştirdiği konser öncesinde, müziğin derinliklerine ve rap dünyasındaki güncel tartışmalara dair kapsamlı bir sohbet gerçekleştirdik.
‘BAŞINA BUYRUK’
“Ölüler Parkı Fanzin” ismi oldukça dikkat çekici. Bu ismin ardındaki derin anlamı ve albümle olan bağlantısını nasıl tanımlarsınız?
Bu albümdeki şarkıların büyük bir kısmı, aslında uzun bir zaman diliminde yazıldı. Yani, bu şarkılar belirli bir zaman diliminde yaratılmış eserler değil; bazıları geçmişte, bazıları ise daha yakın dönemde söz buldu. Örneğin, “Vicdan Azabı” parçasını yazarken kızım yalnızca 2.5 yaşındaydı, şimdi ise 6 yaşına girecek. Dolayısıyla, birçok şarkı köşede, kendi hallerinde bekliyordu. Sanki hiç yayımlanmayacaklarmış gibi bir durum oluşmuştu. Ama bir yandan da şarkılar, “Onca eser yayımladın, bizim sıramız ne zaman gelecek?” dercesine bir bekleyiş içindeydi. Albümün ismi de bu bekleyişin bir yansıması olarak, fanzinlerin o başına buyruk, özgür havasını taşımak amacıyla seçildi.
FARKLI HATLAR
Nostaljik, melankolik ve mistik bir atmosfer taşıyan bir albüm ortaya çıkardınız. Bu özel atmosferi yaratırken hangi yaratım sürecinden geçtiniz?
Aslında, bu eserlerin çoğunu o zaman yazmaktan çok, sadece yazma hevesimi canlı tutmak için kaleme aldım. O dönemde, başına buyruk ve özgürce yazıyordum. Kafamda çok farklı hatlardan, çeşitli atmosferlerden beslenerek yazıyordum. Örneğin, bazen aklıma korsanlar geliyordu; yolunu kaybetmiş, izini yitirmiş korsanlar. Diğer zamanlarda ise bir savaş suçlusunu düşünüyordum. Bu süreçte, pek alışık olmadığım soyut anlatımlara yöneldim. Genelde somut anlatımları tercih eden biri olarak, sokak hayatı ve tanıdık unsurlardan uzaklaşarak, biraz daha farklı ve uzak hatlarda yazmayı tercih ettim. Bu, tamamen yazma ritmini sürdürebilme çabasıyla alakalıydı. O dönemde bu yazdıklarımın bir şeye dönüşüp dönüşmeyeceğini de bilmiyordum.
Rap müzik, doğası gereği bir başkaldırı ve anlatım biçimi olmuştur. Sizce Türkçe rap, toplumsal ve politik meselelere ne kadar yer veriyor?
Yeraltı müziği hâlâ bu konularda çokça var. İnsanlar genellikle ana akımdaki temalara ve gözlemledikleri yozlaşmalara odaklandıkları için, yeraltındaki derinlikleri pek dikkate almıyorlar. Bu nedenle, Türkçe rap’in politik bir duruş sergilemediği izlenimi oluşabiliyor. Ancak, bu durum tamamen kişinin perspektifiyle ilgilidir. Eğer sürekli hit parçalara ve trendlerdeki gelişmelere bakarsak, evet, böyle bir durum yok gibi görünür. Fakat Türkçe rap bununla sınırlı değil. Yeraltı müziği hâlâ kendi tavrını koruyor ve bu kültür, varlığını sürdürüyor. Az ya da çok, görünür ya da görünmez, bu kültür asla yok olmayacak ve her zaman birileri onu yaşatmaya devam edecek.