Aşk Bu Ya Seni Bende Unutmuş: Bir Vefa Mektubu
Bu eser, yalnızca bir şiir kitabı olmanın ötesinde; Yeşilçam’a, İstanbul’a ve zamansız hatıralara yazılmış derin bir vefa mektubudur. Sayfaları arasında unutulmaz anılar, zarif dizeler ve sinemanın büyüsüne adanmış satırlar yer alıyor. Kitabın en özel şiirlerinden biri, Türk sinemasının efsanevi yüzlerinden biri olan Selma Güneri’ye ithaf edilmiş bir şiir…
Beyoğlu’nda Bir Kadın
Düşler akıyor sarnıcından,
Saçlarında yaz esintisi,
Gözlerinde Vivaldi sessizliği,
Henüz on beş yaşında,
Güneşi içmiş bir buğday tanesi.
O, yalnızca Yeşilçam’ın değil, bir dönemin ve bir şehrin simgesi… İstanbul gibi… Hem neşesiyle hem de kederiyle… Sinemanın altın çağında bir yıldız gibi parlayan, zaman içinde bir efsaneye dönüşen Selma Güneri, bugün hâlâ sanata gönül veren herkes için ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
Bir İstanbul Masalı
İçinde saklar onca kadını…
Kimi yalnızlığı giyinmiş sessizce,
Kimi yıldızları damıtıyor,
Tutsak olmuş yakamoz bir hayale…
Bu şiirler, yalnızca bir oyuncuya değil, Yeşilçam ruhuna, eski İstanbul’a, büyük aşklara ve derin hatıralara yazılmış birer not niteliğindedir. Tıpkı, bir dönemin hafızasına kazınan sahneler gibi, satır aralarına sinmiş vefanın, sevginin ve anıların bir yansımasıdır.
Belki de bir imza gününde bizi bir araya getirecek bu eser, sadece bir kitap değil; sinema tarihimize, İstanbul’un büyüsüne ve bir kadının ölümsüz hikâyesine yazılmış duygusal bir mektup niteliğindedir.
Yeşilçam’a Vefa Borcumuz Var
Ve bazı isimler asla unutulmaz…