Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO), 2025/26 sezonunu Lütfi Kırdar Asım Kocabıyık Anadolu Oditoryumu’nda açıyor. Sezon, önemli bir dünya prömiyeriyle başlayacak ve Carlo Tenan yönetimindeki orkestraya eşlik edecek olan genç piyanist Ilya Maksimov’un performansıyla renklenecek. Maksimov, Şostakoviç’in İkinci Piyano Konçertosu’nu İstanbul dinleyicileriyle paylaşacak.
Bu sezon içinde BİFO’nun yanında onursal şef Gürer Aykal, sanat yönetmeni ve sürekli şefi Carlo Tenan ile birlikte Christoph Eschenbach, Barbara Hannigan (şef ve soprano), Martijn Dandeviel ve František Macek gibi değerli isimler sahne alacak. On iki konserlik program, solistler arasında Ilya Maksimov, Marc Coppey, Jan Lisiecki, Maria Meerovitch ve daha birçok yetenekli ismi barındırıyor. Sezon 14 Mayıs 2026’da verecekleri kapanış konseriyle sona erecek.
Görüşmelerde Maksimov’a, BİFO’nun açılış konserinde solist olmak ve Carlo Tenan ile çalışmanın hissiyatı soruldu. BİFO’nun 2025/26 sezon açılışında solist olmak sizin için ne ifade ediyor? Şef Carlo Tenan ile çalışmak nasıl bir deneyim? sorusuna verdiği yanıt, bu özel deneyimin ne kadar değerli olduğunu ortaya koyuyor. Maksimov, İstanbul’un tarihi mekânında, eserlerin duygusal yoğunluğunu dinleyiciye aktarmanın büyük bir onur olduğunu belirtiyor ve özellikle Şostakoviç’in ikinci konçertoyu gençler için de anlamlı bulduğunu ekliyor.
Farklı dönemlerin müziğini çalmanın getirdiği farklar üzerine düşüncelerini paylaşan Maksimov, her dönemin kendi estetiğini taşıdığını ve sanatçıların bu dille konuşması gerektiğini ifade ediyor. Genç müzisyenlere yönelik üç önerisini ise şöyle sıralıyor: daha az, ama yapıcı çalışmaya odaklanmak; tüm hücrelerinizle, kalbinizle ve hayatınızla çalmak; müziğin evrensel değerini akılda tutarak hareket etmek. Son olarak dinleyicilere iletmek istediği duyguyu: keyif ve neşeli bir konçertodan gelen olumlu enerji.
DORSAY: FARKLI DENEYİME DAVET BİFO bu sezon Lütfi Kırdar’da sahne alacak. Sezon boyunca dinleyiciye hangi tür bir yolculuk sunmayı hedefliyorsunuz? Aydın Dorsay, programın çeşitliliğini ve güncel ile klasik repertuvarın dengeli harmanını vurguluyor. Açılış konserinde Paolo Marzocchi’nin dünya prömiyeri olan “Beş İşkodra Şarkısı”nın seslendirileceğini belirtiyor. Dolmabahçe Salonu’ndaki söyleşiler de aynı mekanda gerçekleşecek. Dorsay, sezonun odak noktalarının sadece eski eserlerle sınırlı kalmayacağını, çağdaş bestecilerin eserlerine de yer verileceğini ifade ediyor.
Yeni sezonda dengeyi hangi ölçütlerle kuruyorsunuz? Aydın Dorsay, repertuvar seçimlerinde sanatsal çeşitlilik ile dinleyiciyi yeni deneyimlere götürmeyi hedeflediklerini söylüyor. Her sezon olduğu gibi bu sezon da eser siparişlerine önem verdiklerini ve programa özgün dünya prömiyerlerini dahil ettiklerini vurguluyor. Genç yeteneklere verilen destek ise Borusan Sanat’ın önceliklerinden biri olarak kalmaya devam ediyor. Paolo Marzocchi’nin eseri gibi siparişlerle yapılan çalışmaların değerini ve bu tür projelerin vizyona etkisini nasıl görüyorsunuz? diye sorulduğunda Dorsay, çağdaş müziğin gelişimine somut katkı sağlayan bu çalışmaların, orkestranın kimliğini belirleyen diyaloglar kurmasına olanak tanıdığını belirtiyor. Bu süreçte bestecinin yaklaşımı ile orkestranın kimliğinin uyum içinde olması, dinleyiciyle duygusal bağ kurması en önemli kriterler arasında yer alıyor.”