Bir dönemin sinemaya damga vuran ismi Tarık Akan için Beyoğlu’ndaki özel bir anma gecesi düzenlendi. Anma süreci, Akan’ın ailesi, yakın dostları ve sanat dünyasından birçok ismin katılımıyla, Taş Mektep’in değerlerini ve Nazım Hikmet Vakfı’nın çalışmalarını bir araya getirdi. Gecenin açılışında Akan’ın özlediği genç kuşakların sesleri ve kurucusu olduğu özel eğitim kurumlarının öğretmenleri ile mezunları sahnede buluştu. Video gösterimi ile başlayan program, Tarık Akan’ı tanıtan kısa bir sunumla devam etti ve izleyenlere onun sinema yolculuğunu hatırlattı.
Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Başkan Vekili Özcan Arca, tarık Akan’ın yaşamında dört temel değerden söz etmişti: ailesi, sinema, Taş Mektep ve vakıf çalışmaları. Bu değerlerin, onun hem sanatsal hem de toplumsal duruşunu şekillendirdiğini belirtti. “Hayatımda bir Mustafa Kemal, bir Nazım Hikmet vardır” sözleriyle Akan’ın aydınlanma yolculuğunu vurguladı.
Onur Akın, “Selam Söyle Tarık Akan” isimli bestesiyle anma gecesine damga vurdu. Kendini tarık Akan’ın dostlarının ve öğrencilerinin arasına ait hissettiğini ifade eden sanatçı, onun Atatürkçü değerlerini ve eğitim sevgisini bir kez daha öne çıkardı. Konuşmasında, Akan’ı sadece bir aktör değil, toplumsal değişime inanan bir devrimci olarak nitelendirdi.
Anma programına katkı verenler ve öğrenciler, Tarık Akan’ın mirasını sürdürmek amacıyla yürütülen çalışmalara teşekkürlerini iletti. Özlem Üregül Akkaya, Akan ve Nazım Hikmet dönemiyle ilgili düşüncelerini paylaşırken, “Düşüncelerini sanatla ortaya koyanlar” olarak verilen mesajla, zorlukların karşısında duruşun önemine vurgu yaptı. Taş Kolej öğrencileri ve mezunlarının hazırladığı dinletiyle etkinlik sona erdi ve anma, aydınlık bir gelecek için umutları pekiştirdi.
