Türkiye’nin güncel gündeminde öne çıkan bir sokak röportajında yer alan sözler, akademisyen Zeliha Bürtek tarafından bir kitapta yeniden düşünülüyor: “Sosyal Çürüme” başlığı altında toplanan düşünceler, dönüşü olmayan bir durum mu var sorusunu gündeme getiriyor.
Gazeteci-yazar Gülşen İşeri’nin sorularıyla derinleşen bu söyleşi, sadece ekonomik krizleri değil, toplumsal dayanışmanın azalması, günlük hayatta giderek artan tahammülsüzlük ve şiddet gibi konuları da kapsıyor. Eserde, kadın cinayetleri ve toplumsal kırılganlığın nedenleriyle etkileri ayrıntılı bir incelemeye tabi tutuluyor.
Zeliha Bürtek, günümüz dünyasına dair çarpıcı gözlemlerini aktarmaya devam ederken, İşeri’nin keskin soruları söyleşiyi daha da derinleştiriyor. “Sosyal Çürüme” yalnızca eleştirel bir metin değil; Türkiye’nin bugünüyle yüzleşmeye çağıran, okuyucuyu düşünmeye sevk eden bir toplumsal bellek çalışması olarak konumlanıyor.
Kitap, çürüme kavramını sadece eleştirel bir tespit olarak bırakmıyor; aynı zamanda yeniden inşa için bir çağrı olarak okunuyor. Şu anda tüm kitapçılarda yerini alan bu eser, mevcut toplumsal dinamikleri tartışmaya ve toplumsal dayanışma ihtiyacını hatırlatmaya davet ediyor. Okuru düşünmeye ve sorgulamaya yönlendiren bir belge niteliği taşıyan bu çalışma, Türkiye’nin bugününe dair bir aydınlatma sunuyor.