Gizli bir増idüzlemde arkeolojik çalışmaların durdurulduğuna dair iddialar arkeologlar arasında dolaşıyor. Türkiye’de GMP olarak bilinen Geleceğe Miras Projesi kapsamındaki kazıların, bakanlıktan gelen talimatla sonlandırıldığı yönündeki ileri sürülen görüşler, alan çalışan birkaç uzman tarafından dile getirildi. Görüşlerinde uzmanlar, projenin beklenmedik şekilde durdurulduğunu, başkanların işlerini bırakmaları için talimat aldıklarını ve şu ana kadar yazılı bir bildirim ya da resmi direktifin paylaşılmadığını belirtti. Kazı ekiplerinin tamamı şu anda işsiz durumda ve bazıları gündelik işlere yönelmiş durumda. GMP’nin dört yıl süreceği ve 2028’e kadar devam etmesi planlandığı ifade edilmesine rağmen, bakanlığın lansmanı sonrası pek çok kişi çalıştıkları şehre taşınmış, evlenmiş ve çocuk sahibi olmuştu. Şu anki tablo maalesef belirsizlik ve sıkıntı dolu.
BAKANLIKTAN AÇIKLAMA – Bir başka kaynaktan edinilen bilgiye göre: “Geleceğe Miras Projesi kapsamındaki kazıların durdurulması söz konusu değildir. Konu bütçe muhasebesi ile ilgili; geçen yıl bazı hocalarımız bütçe Kasım ve Aralık aylarını kullanamadığı için gönderilen ödenekler boşa çıktı. Bu yıl ise Kasım’da bütçe kesin hesaplarının kapatılması, Aralık’ta ise gerçekten kullanılabilir ödeneklerin gönderilmesi hedeflenmektedir.”
‘BİLİM DEĞİL, İHALE KONUŞUYOR’ başlıklı değerlendirme, alanda çalışan arkeolog İdris Özyol tarafından da destekleniyor. Özyol, Geleceğe Miras Projesi’nin sürpriz bir şekilde ve bilimsel kurallara aykırı biçimde yürütüldüğünü söyleyerek, ihalenin kazandığı taşeronların, kazı üzerinden devletin ödemelerini aldığına işaret ediyor. “Kazılan metreküp üzerinden ödeme yapılması, projenin hızını talep eden tarafın belirleyici olmasına yol açıyor. Taş bloklarının taşınması ve restorasyon hedefli çalışmalar da bu ‘poz değeri’ yöntemiyle hesaplanıyor. Bir taşı birkaç kez döndürerek maliyeti yükseltme ihtimali her zaman mevcut” diye konuştu.
Özyol, proje kapsamında taşınan bir taşın önceki konumunun ve kaydının yeterince ayrıntılı tutulmadığını, taşın geçmişini geri getirmek adına kesinlikle mümkün olmadığını belirtti. Ayrıca, metreküp üzerinden ödeme sistemi nedeniyle, hızın kontrolü kazı başkanından çok taşeron müteahhisinin belirlediğini vurguladı. Başlangıçta kazılara kaç metreküp toprak çıkacağı hesaplanıyor; bu sınır aşıldığında arkeolojik kazıya zarar verme endişesi doğuyor. Hızlı hak ediş talebi taşıyan talimatlar, ekibin hızına baskı yapıyor ve böylece bilimsel ve etik standartlardan uzaklaşılabiliyor. Bu durum, yandaş çevreler ve belirli müteahhit gruplarına kaynak aktarımını kolaylaştırdığı yönünde eleştirilere yol açıyor.













