İstanbul Beşiktaş’ta kurulan Pera Güzel Sanatlar, lise eğitiminin yanında kültür merkeziyle sanat severlere yeni etkinlik kapılarını açıyor. Yeni tesisinin açılmasıyla birlikte, ilk sanat etkinliği 13 Aralık’ta İspanyol Kültür Merkezi ve İspanyol Kültür Ajansı ortaklığında düzenlenecek. Flamenko şarkıcısı ve eğitmeni Ana Mar Garcia de Quero, bir günlük bir atölye çalışmasıyla katılımcıları karşılayacak. Gezgin Sesler adlı atölye ise şiirin müzikalitesi, Flamenko ritimleri ve Seferad Yahudilerinin yankılarını bir araya getirecek.

Ana Mar Garcia de Quero ile Pera Güzel Sanatlar’ın kurucusu Sabahattin Özbakır arasındaki sohbet, sanat eğitiminin dinamikleri üzerine sürüyor. Kurumun benzersiz yapısı ve eğitim yaklaşımı, Türkiye’de dört bölümlü bir lisenin tek örneği olarak öne çıkıyor. “BİR EKOL VAR” başlığı altında, özel açılan dört bölümlü lisenin nasıl kurulduğu ve hangi süreçlerden geçtiği ele alınıyor.
Okul, Tiyatro ve Bale gibi bölümleri devlet kurumlarında bulunmayan programlarla sunarken, öğretmen yetiştirme konusundaki farkını da vurguluyor. Tiyatro ve opera ekolünün öğrenciyi yetiştirme yaklaşımı, usta-çırak ilişkisiyle sürüyor; mezun öğrenciler sanatçı ve öğretmen olarak sahnelerde yer alıyorlar.

YOĞUN PROGRAM çerçevesinde, Anadolu lisesi modelinin ötesine geçiliyor. İngilizceye odaklanmanın yanı sıra İtalyanca eğitimi de veriliyor; yabancı dil olmadan uluslararası deneyimlere erişimin zor olduğu belirtiliyor. Öğrenciler İtalya’da bir ön okullu tetikleyen programlara katılıyor, sabah derslerini orada görüyor, öğle sonrası müzeler ve konserler ile dolu bir gün yaşıyorlar. Bu süreç, İtalyan sanat anlayışını ve mimarisini yakından tanımayı sağlıyor.
İTİDALAR ile sanat pratiği buluşuyor; tiyatro oyunları, sergiler ve dans gösterileri yıl sonunda öğrenciler tarafından sunuluyor. Okulun orkestrası da öğrencilerin sahne çalışmalarında önemli bir parça olarak yer alıyor. Nesrin Kazankaya’nın 24 yıllık tiyatro deneyimi, okulun sahne repertuarına canlılık katıyor; öğrenciler profesyonel koreograf ve yönetmenlerle çalışma fırsatı buluyorlar.
FESTİVAL DEVAM EDİYOR Uluslararası Piyano Festivali, 20. yılında da sürüyor. Ustalık sınıfları, atölyeler, öğretmen ve jüri konserleri ile çeşitli yarışmalar bir arada yürütülüyor. Türkiye’yle sınırlı kalmayan katılımcılar, İtalya, Moskova, Romanya, Fransa, İngiltere, Azerbaycan ve İran gibi ülkelerden geliyor; 27 Avrupa ülkesinin müzik ve dans okullarıyla eşdeğer bir platform sunuluyor. Kurumsal yapı, ders veren öğretmenlerin hem sahnede aktif sanatçı olarak rol almalarını hem de eğitimci olmalarını sağlıyor; bu da kurumu diğerlerinden ayıran önemli bir özellik olarak öne çıkıyor.
YENİ KÜLTÜR MERKEZİ Yeni binanın üst katında kurulan kültür merkezi, tiyatro Pera’nın sahnesini de içinde barındıracak. Yatırım kararının arkasındaki temel neden, çocuklara doğru bir yön ve yöntem göstermek; riskli görünen bir adım olsa da aslında olması gereken bir gelişim olarak değerlendiriliyor. Bir müzik enstrümanları müzesi için çalışmalar sürüyor ve Edward Arris’in akordiyonları da bu koleksiyonun temel taşlarını oluşturacak. Enstrümanlar toplandıktan sonra merkezin açılması planlanıyor.
Kültür merkezinde tiyatro, dinleti salonu ve bir sergi salonunun yanı sıra kayıt stüdyosu da bulunacak. Ayrıca dışarıya açık olacak bu alanlar, Nesrin Hoca’nın tiyatro Pera sahnesine kavuşacağı bir dönemin müjdecisi olarak görülüyor. Yaklaşık 200 kişilik yeni sahnenin konser ve tiyatro aktiviteleriyle dolu bir gelecek vadettiği ifade ediliyor. Yeni oyunlar ve sahne projeleri ile tiyatro sahnesi tekrar ışığa kavuşuyor.













