İki yakalı vadinin ortasında yükselen Nysa antik kenti, gymnasiumlardan tiyatroya, stadiondan agora ve geniş bulvarlara uzanan zengin şehir dokusuyla dikkat çekiyor. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Serdar Hakan Öztaner’in başkanlığındaki kazılar, kentin bu eşsiz kimliğini derinleştiriyor. Zeytin ağaçları arasında saklanan bu geçmiş, Akharaka Tapınağı ile Batı Anadolu’nun en iyi korunmuş kütüphanelerinden birine sahip olmasıyla öne çıkıyor.
Öztaner AA’ya verdiği demeçte, Strabon’un eğitim gördüğü bu bölgenin kendine özgü bir “iki yakalı” kent olarak adlandırıldığını hatırlattı. Kentin batı yakasında, merkezi köprüsünden Akharaka’ya doğru ilerleyen ana cadde üzerinde geçtiğimiz yıl yürütülen çalışmalar, kütüphaneye girişin nasıl sağlandığını aydınlatıyor. Bu yol üzerindeki sebep olan arayış, 1800 yıl önce inşa edilmiş olan kütüphane yapısının caddeden çıkış basamaklarını gün yüzüne çıkarmamızı sağladı.
5 BASAMAKLA MERMER DÖŞELİ AVLUYA ÇIKILIYOR cümlesiyle özetlenen buluntu, kütüphanenin cadde-sokak sistemiyle uyumunu ve adanın merkezine yerleşen konumunu pekiştiriyor. Basamaklar, kütüphanenin oturduğu adanın merkezinde konumlanmış ve önündeki mermer döşeli avluya açılıyor.
Öztaner, kütüphanenin milattan sonra 130 yılında inşa edildiğini ve Roma dönemi boyunca cadde-sokak düzeninin Augustus döneminden itibaren varlığını sürdürdüğünü ifade ediyor. 2. yüzyılda ana cadde üzerinde yükselen kütüphane yapısının basamakları, bugün bile kentin mimari bütünlüğünü gösteren önemli bir buluntu olarak değerlendiriliyor. Nysa Kütüphanesi, Efes’teki Celsus Kütüphanesi’nden sonra geliyor ve Batı Anadolu’nun en iyi korunmuş örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Ziyaretçiler, kütüphanenin 16 kitap rafı ile antik dönemin önemli el yazmalarına ev sahipliği yaptığını gururla görüyorlar.













