DC Evreni’nde Beklenmedik Marvel Göndermesi
DC Genişletilmiş Evreni (DCEU), “Aquaman ve Kayıp Krallık”ın vizyona girmesiyle sona ererken, Marvel Sinematik Evreni’ne (MCU) yapılan sürpriz bir göndermeyle dikkatleri üzerine çekti. Film, DC ve Marvel arasındaki rekabeti bir kenara bırakarak, süper kahraman filmlerinin birleştirici gücüne işaret ediyor.
“Aquaman ve Kayıp Krallık”ın Önemi
Film, DCEU’nun yeni döneme geçişi simgelerken, on yıl önce Zack Snyder’ın “Man of Steel” ile başlayan serüvenin sonunu işaret ediyor. Jason Momoa’nın canlandırdığı Aquaman karakterinin hikayesi, DC Evreni’nin bu son filminde tamamlanıyor.
Filmdeki Marvel Göndermesi
“Aquaman ve Kayıp Krallık”ın son sahnesinde, Arthur Curry (Jason Momoa) tarafından yapılan “Ben Aquaman’im!” açıklaması, MCU’nun “Iron Man” filmindeki Tony Stark’ın (Robert Downey Jr.) “Ben Iron Man’im” repliğine gönderme yapıyor. Bu an, MCU’nun başlangıcı olarak kabul edilen ikonik bir sahneye atıfta bulunarak, süper kahraman filmlerinin ortak mirasına vurgu yapıyor.
James Gunn’ın DC ve Marvel Yaklaşımı
Hem DC hem de Marvel filmleri üzerinde çalışan James Gunn, bu iki evren arasındaki ayrımın olmaması gerektiğini belirtiyor. Gunn’ın “Hepsinin iyi olmasını istiyorum” yaklaşımı, “Aquaman 2″nin sonundaki bu göndermeyle daha da anlam kazanıyor.
DC’nin Yeni Dönemi
Warner Bros. Discovery’nin DC Stuidos için yeni planları ve James Gunn ile Peter Safran’ın liderliğinde başlayacak yeni DC Universe, DC’nin sinematik geleceğine yeni bir yön verecek. “Aquaman ve Kayıp Krallık”ın bu şaşırtıcı finali, DC’nin yeni dönemine olumlu bir başlangıç yapmasına olanak tanıyor.
“Aquaman ve Kayıp Krallık”ın Marvel Sinematik Evreni’ne yaptığı gönderme, DC ve Marvel arasındaki rekabetin ötesine geçerek, süper kahraman filmlerinin evrensel cazibesini ve birleştirici gücünü vurguluyor. Bu sürpriz final, hem DC’nin yeni dönemine hem de süper kahraman filmlerinin genel olarak geleceğine dair umut verici bir işaret olarak değerlendiriliyor.