Astronot olmak her ne kadar göz kamaştırıcı bir kariyer gibi görünse de, bu prestijli meslek birçok zorluk ve fedakarlık gerektirir. Uzay yolculukları, astronotları haftalarca hatta aylarca sevdiklerinden, Dünya’dan ve yer çekiminden uzakta tutabilir. Bu süreçte karşılaşılan zorluklar arasında geri dönüştürülmüş atık suyu içme zorunluluğu da bulunmaktadır.
Astronotların yaşadığı zorluklardan biri de idrarın işlenmesiyle ilgilidir. Uzay giysilerine yapılan idrar atıkları genellikle uzay aracından boşaltılır ya da atılır. Ancak Weill Cornell Medicine ve Cornell Üniversitesi işbirliğiyle geliştirilen yeni bir uzay giysisi konsepti, dışarı atılan idrarı özel bir filtreleme sırt çantasında geri dönüştürerek uzay yürüyüşlerini daha konforlu hale getirebilir.
Frank Herbert’in Dune serisinden esinlenerek tasarlanan bu giysi, idrarı temiz suya dönüştürme amacı güder. Uzay giysisinin sırt kısmında yer alan özel bir filtreleme sistemi, idrarı arıtarak astronotların ihtiyaç duyduğu içilebilir suyu üretebilir. Bu teknoloji, uzay yürüyüşlerinde astronotların su ihtiyacını karşılamakla kalmayacak, aynı zamanda daha hijyenik bir çözüm sunacaktır.
Araştırmacılar, yeni uzay giysisinin tasarımını NASA’nın gelecekteki Ay ve Mars görevleri için uygun hale getirmeyi hedefliyorlar. Damıtıcı giysiler, Ay görevleri için planlanan Artemis II ve Artemis III gibi uzay görevlerinde kullanılabilir. Ayrıca, insanlı Mars görevlerine de katkı sağlayabilecek potansiyele sahiptir.
Uzay giysisindeki bu damıtıcı teknoloji, astronotların idrarını geri dönüştürerek atık sorununu azaltırken, aynı zamanda hijyen ve sağlık konularında da olumlu etkiler yaratacaktır. Geleneksel uzay giysilerinde kullanılan eski atık sistemlerinin aksine, bu inovatif tasarım astronotların uzay hareketlerini daha rahat ve sağlıklı hale getirecektir.