Beyaz Önlüğün Tarihçesi ve Önemi
Dünyanın pek çok yerinde, doktorları beyaz önlükleri sayesinde hemen tanımak mümkündür. Ancak, doktorların bu ikonik beyaz önlükleri ne zaman, neden ve nerede giymeye başladığını hiç düşündünüz mü? Beyaz önlüklerin, on dokuzuncu yüzyılın sonlarında tıp alanında giderek yaygınlaştığı gözlemlenmiştir. Bu dönem, mikrobiyal kontaminasyonun öneminin artmaya başladığı bir zaman dilimidir. Bu bağlamda, beyaz önlüklerin kullanımı sağlık bakım ortamlarında temizlik ve saflığın sembolü haline gelmiştir.
Zamanla, bu klasik giyim tarzı doktorlar ve bilim insanlarıyla özdeşleşmiştir. Öyle ki, hastalar beyaz önlük giymeyen bir doktoru görünce olumsuz tepki verebilmektedir. Örneğin, 2017 yılında yapılan bir araştırma, ABD’de hastaneye başvuranların yarısından fazlasının doktorlarının giyimine dikkat ettiğini ve üçte birinin hasta bakıcılarının kıyafetlerinin genel tedavi memnuniyetini etkilediğini ortaya koymuştur.
Birleşik Krallık’ta tıp doktorları arasında 1991 yılında gerçekleştirilen bir anket ise, beyaz önlük giymenin en yaygın nedeninin meslektaşlar ve hastalar tarafından kolayca tanınabilmek olduğunu göstermektedir. Diğer nedenler arasında önlüğün ceplerinde eşyalar taşıma kolaylığı ve “doktor statüsünü vurgulama” bulunmaktadır. Ancak, 2007 yılında İngiliz hükümeti, sağlık çalışanlarının kıyafetlerine yapışan patojenlerin yayılmasını önlemek amacıyla tüm doktorların kollarının açıkta kalmasını zorunlu kılan tartışmalı bir “dirseğin altı çıplak” politikası uygulamaya koymuştur. Bu karar, uzun kollu beyaz önlüğü fiilen yasaklamış ve Birleşik Krallık’taki hastanelerden bu önlüklerin kaybolmasına yol açmıştır.
Bununla birlikte, hastane içi enfeksiyonların sağlık görevlilerinin kıyafetleriyle ilişkilendirilmesine dair sağlam kanıtların bulunmaması, birçok doktorun bu karardan memnun kalmamasına neden olmuştur. Bu nedenle, bazı doktorlar beyaz önlüğün geri dönmesi için hükümetin kararını sert bir şekilde eleştirerek, bu kıyafetin yeniden kullanılmasını talep etmektedir.