Mustafa Kemal Paşa’nın isteğiyle 1934 yılında Cumhuriyet tarihimizin önemli sanatçılarından Ahmet Adnan Saygun, Münir Hayri Egeli, Nimet Vahid, Nurullah Şevket Taşkıran ve Osman Zeki Üngör gibi değerli isimlerin özverili katkılarıyla hayata geçirilen Özsoy operasının gerçek öyküsünü anlatan “Bir Cumhuriyet Şarkısı” adlı film bugün gösterime giriyor.
Cumhuriyeti ilan ettikten sonra Gazi Paşa, uluslararası alanda pek çok davet almaya başlar. Davet eden ülkelerin yöneticilerine, “Biz burada bir devrim hareketi başlattık; neler başardığımızı buraya gelerek görmenizi isterim” diyerek kültürel dönüşümün önemine vurgu yapar. Tosca operasını çok seven Mustafa Kemal, İran Şahı Rıza Pehlevi’nin ziyareti için ilk Türk operasının bestelenmesini talep eder. Yardımcısı yazar Münir Hayri’ye operanın ana fikrini verir. “Bu sadece bir opera değil, biz burada bir kültür devrimi gerçekleştiriyoruz. Çağı yakalamamız, hatta önüne geçmemiz gerek” diyen Mustafa Kemal’in emriyle Özsoy’un hazırlıklarına bir ay içerisinde başlanır. Münir Hayri, genç besteci Ahmet Adnan’a ulaşarak çalışmalara hız kazandırır. Ahmet Adnan ile onu küçümseyen orkestra şefi Osman Zeki arasındaki çatışmalara rağmen, İstanbul’dan getirtilen müzisyenler ve sanatçılarla birlikte zamana karşı çetin bir yarış başlar.
BÜYÜK BÜTÇELİ PRODÜKSİYON
Senaryosu BKM Yazı Grubu’na ait olan ve Yağız Alp Akaydın’ın yönettiği bu tarihi dramatik komedinin ön hazırlık çalışmaları sırasında 250 kişilik bir prodüksiyon ekibi çalıştı. 30 kişiden oluşan sanat ekibi, 17 mekânı orijinaline sadık kalarak yeniden düzenledi. Kostümler ve aksesuvarlar için beş ay süresince titiz bir araştırma yapıldı. 2 bin 500 adet kostüm ve 2 bin adet özel ayakkabı üretildi. Sekiz atölye, kostümler için toplamda 8 hafta boyunca çalıştı. Aksesuvarların bir kısmı Londra’dan, bir bölümü ise özel koleksiyonerlerden tedarik edildi. 50 ana ve yardımcı oyuncunun yanı sıra 3 bin 500 figüran da filmde yer aldı. Özsoy operasının sahneleme sürecindeki gibi, yaratıcı ve teknik ekip büyük bir özveriyle çalıştı. Bu ayrıntıcılık ve titizlik, yapım tasarımlarına, kostümlere, görüntü, ses ve müzik çalışmalarına doğrudan etki etti.
1930’LARIN ÖRNEK TÜRKİYESİ
Mustafa Kemal’in Sofya’da ataşe iken (1913) General Stilyan Kovaçev’in kızı Dimitrina’yla yaşadığı aşkı ve Tosca operasına olan hayranlığını geriye dönüşlerle anlatan filmde, ana ve yardımcı karakterler arasında dikkat çekici bir uyum gözlemleniyor. “Beş günde düşmanı söküp atmışız, üç ayda alfabeyi değiştirmişiz, bir ayda da opera yazarız” diyen Mustafa Kemal Paşa; Türk kadının zarafetini, çok kültürlülüğünü simgeleyen Nimet Hanım; “Çılgın olmasaydık şimdi bu topraklarda sömürgeydik” diyen Münir Hayri; ailesinin tüm erkeklerini savaşta kaybeden Halkevi’nde şarkı söyleyen Nükhet; umudunu yitirip pes eden, hemen kendini toparlayan Ahmet Adnan, filmin ana karakterlerini oluşturuyor.
Yönetmen Yağız Alp Akaydın, “Mustafa Kemal’i cephelerde savaşırken değil, kültürel devrimler yaparken anlatmak istedik” diyor. Atatürk’ü canlandıran muhacir Ertan Saban, dedesinin “Ana vatana bir adam yolladık ama has adam yolladık” sözlerini paylaşarak bu mirasın önemini vurguluyor.
DEMOKRATİK, İLERİ, MEDENİ…
Ertan Saban, Salih Bademci, Ahmet Rıfat Şungar, Birce Akalay, Melis Sezen, Şifanur Gül, Mehmet Özgür, Burak Bilgili, Emre Karayel, Bensu Soral ve Okan Yalabık gibi oyuncuların yer aldığı, Türkiye İş Bankası’nın katkılarıyla BKM tarafından sinemaya uyarlanan “Bir Cumhuriyet Şarkısı”, umut, coşku, sevgi, bağlılık, inanç, mücadele, dayanışma, direnç ve gurur gibi öğeleri ön plana çıkarıyor. Film, 1934’te Türkiye’nin ne denli demokratik, ileri, medeni, adaletli ve kadınlara değer veren bir ülke olduğunu gözler önüne seriyor.