Sabih Cangil ‘Kimin Umurunda ki’ (SCP)
Sabih Cangil, gerçek rock müziğinin gizli kahramanlarından biri olarak tanınıyor. Kendisi, kolektif bir ruhla, inançlı ve dayanışmacı bir yaklaşım sergileyerek dostlarını bir araya getirip konserler veriyor ve kayıtlar yapıyor. Çalışkan bir sanatçı olan Cangil, solo albümler yapmayı da unutmuyor. En son çıkardığı albümü “Kimin Umurunda ki”, kendi ifadesiyle, üç farklı konsepti bir araya getiriyor. Bu konseptler; Aşk, Protesto ve Nostalji. Ancak toplamda Sabih, dinleyicilerine 10 şarkıda gerçek bir rock müziği ziyafeti sunuyor.
Albümde söz, müzik, düzenleme, kayıt, vokal ve gitar gibi birçok sorumluluğu üstlenen Sabih Cangil’e, gitarda Tanju Eren, tuşlularda Güven İlter, basta Cenk Tarhan ve davulda Erhan Akhan gibi değerli müzisyenler eşlik ediyor. Özellikle “İstiyorum” adlı parçada, belirgin bir eleştiri var; bu eleştirinin kimin ağzından çıktığı ise oldukça net. Sabih, slogan atmadan toplumsal ve siyasi eleştiriler yaparak dinleyicilerine psikolojik ve ontolojik bir bakış açısı sunuyor. Duygusal bir yapıya sahip olan sanatçı, insani değerleri şarkılarına ustalıkla yansıtarak daha iyi ve adil bir dünya temennisinde bulunuyor.
Albümde eskiye duyulan özlem hissedilirken, geleceğe dair umutsuzluk da yok değil. Bezginliğini ve yorgunluğunu rock müziğe sığınarak telafi eden Cangil, distorsiyon yüklü sert gitarlarla ruhlarımızın üzerindeki ölü toprağını adeta siliyor. Üç İngilizce şarkı da içeren albüm, Ra günlerine duyulan özlemi yansıtarak mesaj veriyor. Özellikle 1980’lerin soundunu ve anlayışını sadakatle işleyen Sabih Cangil, dinleyicilere unutulmaz anlar yaşatıyor.
BaBa ZuLa ‘İstanbul Sokakları’ (Ada Müzik)
BaBa ZuLa’nın dört yıl aradan sonra çıkardığı yeni albümü “İstanbul Sokakları”, ismini Murat Ertel’in dayısı Turhan Selçuk’un ünlü Abdülcanbaz çizgi romanının 1960’larda yayımlanan bir macerasından alıyor. Topluluk tarafından tasarlanan bu plak baskısı, gatefold tarzında, özel iç zarflı, stickerlı ve 180 gramlık bir formata sahip. İçerik ise bir resimli roman estetiğiyle hazırlanmış ve fontlar, Abdülcanbaz maceralarında kullanılan el yazılarından oluşturulmuş.
Saykodelik müziğin deneysel temsilcisi olan BaBa ZuLa, bu albümde dört taksim ve dört yeni şarkı sunuyor. Albüm, memleket coğrafyasından beslenen bir sound ile özellikle İstanbul’un atmosferini yansıtıyor. Kaşıklar, el zilleri, darbuka, bendir, bozulmuş elektronik sesler, yoğun bas, elektrikli saz ve kadın-erkek ikili vokalleri ile güçlendirilmiş dub temelli ritmik ve hipnotik parçalar, İstanbul sesleri ve efektleriyle zenginleştirilmiş.
Albümdeki en açık politik eleştiriler, “Arsız Saksağan” adlı parçada yer alıyor ve bu parça, BaBa ZuLa’nın tüm mesajını bir cümleyle özetliyor: “yetmez ama evet”e karşı “yeter ama hayır”. Önceki çalışmalarına oranla soundu, mesajları ve şarkı içerikleriyle çok daha güncel olan “İstanbul Sokakları”, sadece sözleriyle değil, müziği ve konseptiyle de müzik tarihimizde nadir görülecek derecede cesur bir albüm olarak öne çıkıyor.