Çoğunlukla acı ve hüzün ile ilişkilendirilen “ağlamak iyidir” ifadesini sıkça duymuş olabilirsiniz. Bu durum, başlı başına bir tezat gibi görünse de aslında ağlamak, pek çok insana ruhsal olarak iyi hissettirebilir. Stresten ve duygusal acıdan kurtulmanın yanı sıra, ağlamak aynı zamanda vücudun iyi hissettiren hormonlar üretmesine de yol açar.
Diğer hayvanların gözyaşlarını kayganlaştırıcı damlalar üretmesi mümkün olsa da, duygusal uyarıcılara tepki olarak ağlayan tek türün insanlar olduğuna inanılır. İnsanlar, farklı durumlarda üç tür gözyaşı üretirler: tahriş edici bir uyarana yanıt olarak üretilen refleks gözyaşları, gözleri korumak için sürekli üretilen gözyaşları ve duygusal anlarda aniden ortaya çıkan duygusal gözyaşları. Duygusal ağlama, diğer iki tür kadar koruyucu bir işlev görmese de, çeşitli sağlık yararları ile ilişkilendirilmiştir.
Duygusal Ağlamanın Faydaları
Harvard Health Publishing’e göre, duygusal ağlama sürecinde vücudumuz, beyin tarafından üretilen ve genellikle “aşk hormonu” veya “aşk ilacı” olarak adlandırılan oksitosin ile dolup taşar. Oksitosin, insanlar arasındaki sosyal bağları güçlendirmeye ve mutluluk hisleri üretmeye yardımcı olmasının yanı sıra, kalp krizinden sonra kalp sağlığını iyileştirmeye bile katkı sağlayabilir.
Ağlamak ayrıca, bir tür endojen opioid olan endorfinlerin salgılanmasına da neden olur. Bu hormonlar, duygusal ve fiziksel acının hafifletilmesi, mutluluk hissinin artması, stres direncinin güçlenmesi ve kardiyovasküler koruma ile bağlantılıdır. Endorfin salınımı, acıya karşı toleransımızı artırır ve ağlamanın, insanların kendilerini sakinleştirmelerine yardımcı olabilen bir davranış olarak işlev görmesine yol açar.
Ağlamak ve Kalp Arasındaki İlişki
2007 yılında gerçekleştirilen bir çalışmada, nötr ve hüzünlü filmler izleyen 60 kız öğrencinin kalp ve solunum hızları ölçüldü. Veriler, ağlamaya hazırlık aşamasında kalp hızının arttığını, ancak ağlama başladıktan sonra hızla yavaşladığını göstermektedir. Ayrıca, ağlamak, yaklaşık 4 dakika süren daha yavaş bir nefes alma sürecine neden oldu. Bu durum, ağlamanın bir sıkıntı sinyali olarak işlev görmesine rağmen, ağlayan kişinin duygusal ve fiziksel durumunu düzeltmede önemli bir rol oynayabileceğini ortaya koymaktadır.
İçine Atmanın Sonuçları
Ağlamanın getirdiği faydaların yanı sıra, içine atmanın bilimsel adıyla tanımlanabilecek baskıcı başa çıkma yönteminin bir dizi olumsuz sonuç doğurabileceği de araştırmalarla ortaya konmuştur. 2012 yılında gerçekleştirilen ve 6.775 katılımcıyı kapsayan 22 çalışmanın meta analizi, “baskıcı başa çıkma ile kanser ve kardiyovasküler hastalıklar, özellikle hipertansiyon arasında önemli ilişkiler” bulunduğunu ortaya koymuştur. Bu sonuçlar, baskıcı başa çıkma kavramının kanser sonuçları ve hipertansiyon sorunları üzerindeki önemli rolüne katkıda bulunmaktadır.