Thames Nehri’nde Kıyamet Günü Enkazı: Endişeler ve Tehditler
İngiltere’nin Thames Nehri, yalnızca doğal güzellikleri ve tarihi ile değil, aynı zamanda geçmişteki korkutucu olaylarla da anılmaktadır. Bu olaylardan biri, “Kıyamet Günü Enkazı” olarak bilinen SS Richard Montgomery’nin hikayesidir. Ağustos 1944’te Kent’teki Sheerness yakınlarında battığında, yaklaşık 1.400 ton Amerikan bombası ile birlikte dibe çökmüştü. Ancak, enkazın taşıdığı diğer bir yük, belki de daha korkutucu olabilecek bir tehlike barındırıyor olabilir.
Southend belediye meclisi üyesi Stephen Aylen, bu enkazın yalnızca bombalarla dolu olmadığını, aynı zamanda hardal gazı taşıdığına dair endişelerinin bulunduğunu ifade ediyor. Meclis üyesi, bu kaygısının kaynağı olarak Akdeniz’e gizlice öldürücü gaz sevkiyatı yapan bir diğer Özgürlük Gemisi olan SS John Harvey’i örnek gösteriyor. Bu gemi, Aralık 1943’te İtalya’nın Bari açıklarında Luftwaffe tarafından batırıldığında, ölümcül yükü serbest kalmış ve onlarca kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştu.
Aylen, “Kimsenin bu gemide tam olarak ne olduğunu hala açıklamamış olması, Montgomery’de düşünülenden daha da kötü bir şey olabileceği anlamına geliyor” diyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında Müttefik güçleri, Hitler’in kimyasal silahlara başvurabileceği korkusuyla, İtalya’ya hardal gazı gönderme kararı almışlardı. Ancak bu gaz, Cenevre Protokolü tarafından yasaklandığı için o kadar gizlice gönderilmişti ki, kazara serbest kalmasının ardından bile İtalya’daki varlığı kabul edilmemişti.
Aylen, Müttefiklerin İtalya’yı işgalinden sonra Hitler’in kimyasal silah kullanacak kadar çaresiz olabileceğini düşünerek, Ağustos 1944’teki durumun da benzer bir tehdit oluşturabileceğini belirtiyor. Normandiya Çıkarması’nın Haziran ayında gerçekleşmesi ve Hitler’in batmadan birkaç gün önce kuvvetlerine Normandiya’dan çekilme izni vermesi, durumu daha da kritik hale getiriyor. Aylen, “İki kere ikiyi topladığımda beş buluyor olabilirim ama mesele şu: Eğer gazı İtalya’ya götürdülerse, Çıkarma’dan sonra (İngiltere’ye) neden götürmesinler ki?” diyor.
Aylen, Hitler’in Normandiya Çıkarması’ndan sonra daha da çaresiz hale geldiğini vurgulayarak, hardal gazının İngiltere’ye sevkiyatının mümkün olabileceği konusunda endişelerini artırıyor. Hala su seviyesinin üzerinde duran SS Richard Montgomery’nin direklerinin, enkazın üzerine çöküp patlamaya yol açmaması için kaldırılması planlanıyor. Ancak bu eylem, defalarca ertelendi ve çalışmaların önümüzdeki yıldan önce başlaması beklenmiyor.
Amerikan hükümeti, enkazı güvenli hale getirmeyi daha önce 1948 ve 1967 yıllarında iki kez teklif etti ancak her iki seferde de bu teklifler reddedildi. Southend belediye meclisinde yaklaşık 30 yıldır görev yapan bağımsız milletvekili Aylen, “Bunun olduğu gibi bırakılmış olması biraz garip görünüyor” diyor. Nehirdeki yoğun trafiğe rağmen geminin hala orada durmasının çok şüpheli olduğunu vurguluyor.
Sorumlu bakanlık olan Ulaştırma Bakanlığı sözcüsü, Aylen’in endişelerine yanıt vererek, “SS Richard Montgomery, dünyanın en iyi belgelenmiş enkazlarından biridir” dedi ve ekledi: “Batmasından bu yana geçen 80 yılda, geminin kargosunda hardal gazı bulunduğuna dair hiçbir kanıt bulunamadı.”