Arter’in 2025 Sergi Programı
Arter’in 2025 sergi programı, Franz Erhard Walther’in Türkiye’deki ilk kapsamlı kişisel sergisi Heykel Olma Teşebbüsü ile devam ediyor. Bu sergi, Selen Ansen’in küratörlüğünde, sanatçının 1960’lardan bu yana kâğıt, baskı, boya ve kumaş gibi çeşitli malzemelerle ürettiği eserleri bir araya getiriyor. İzleyicileri, heykeli alışılmış tanımlamalarının ötesinde, bedensel eylemler ve hayal gücü aracılığıyla deneyimlemeye davet eden sergi, 27 Şubat’tan itibaren Arter’de ziyaret edilebilecek.
Walther’in zaman ve mekânda yeni bedensel mevcudiyet biçimleri yaratma çabasına ışık tutan bu sergi, sanatçının heykeli açık uçlu bir süreç ve eylem olarak yeniden tanımlama çabasının temelini oluşturan aynı adlı eserinden hareketle şekilleniyor. Arter’in 4. ve 3. kat galerilerine yerleşen yapıtlar, Walther’in altmış yılı aşkın bir zaman dilimine yayılan pratiğinin kavramsal dönüm noktalarını kronolojik olmayan bir güzergâh içerisinde bir araya getiriyor.
Sergide Öne Çıkılan Eserler
- Farklı dönemlere ait eser grupları arasında dinamik bir diyalog kurmayı amaçlıyor.
- Kontur Çizimleri ve Sözcük Resimleri gibi erken dönem kâğıt işleri, malzeme olarak havayı kullanan yastık formları ile birlikte sunuluyor.
- Yapıt Çizimleri ve 1960’larda üretilen El Nesneleri, mimari ve insan oranlarını birleştiren Katman Çizimleri, Eylem Yolları ve Duvar Oluşumları gibi daha yakın tarihli eserlerle sergide bir araya geliyor.
Ayrıca mekanın ilk iki katında Walther’in anılarını ve düşüncelerini zaman ve mekânla ilişkilendirdiği, çizimler ve elyazısı metinlerden oluşan otobiyografik yapıtı Yıldız Tozu‘ndan kapsamlı bir seçki de izleyiciyle buluşuyor. Üçüncü kattaki etkinleştirme alanında ziyaretçilere belirli gün ve saatlerde, Birinci Yapıt Grubu’nun 12 farklı sergi kopyasını etkinleştirme imkânı sunuluyor.
Franz Erhard Walther Hakkında
1950’lerin sonlarında, Almanya’nın Fulda kentinde sanatsal üretimine başlayan Franz Erhard Walther (d. 1939, Fulda), pratiğini radikal bir açıklık fikri etrafında şekillendiriyor. Sanatçının başlangıçta maddi süreçlere odaklanan çalışmaları, zamanla izleyiciyi eserin yaratım sürecine aktif bir katılımcı olarak dahil etmeye yöneliyor. Walther’in katılım kavramına yaklaşımı, 1963’te Birinci Yapıt Grubu’na ait ilk nesneleri üretmesiyle birlikte köklü bir dönüşüm geçiriyor. Bu dönüşüm, zıt yaklaşımların eşzamanlı varlığını ve eserlerin henüz oluşmadan önce sahip oldukları öngörülere dayanan teorik altyapıyı ortaya koyan dinamik bir süreci temel alıyor.
Sanatçının yapıtları, bedenin mekân ve mimari ile akışkan konfigürasyonlarının olasılıklarını, formların, yöntemlerin ve dilin permütasyonlarını araştırıyor. Walther, 2017 Venedik Bienali’nde en iyi sanatçı dalında Altın Aslan ödülü ile onurlandırıldı. Sanatçının eserleri, The Museum of Modern Art (New York, ABD, 1970), Museum Ludwig (Köln, Almanya, 1977), Nationalgalerie Berlin (Berlin, Almanya, 1981), Stedelijk Van Abbemuseum (Eindhoven, Hollanda, 1984), Atatürk Kültür Merkezi Sanat Galerisi (İstanbul, Türkiye, 1993), Devlet Resim ve Heykel Müzesi (Ankara, Türkiye, 1993), MAMCO, Musée d’art moderne et contemporain (Cenevre, İsviçre, 2010), Dia Art Foundation (Beacon, ABD, 2010-2012), WIELS Contemporary Art Centre (Brüksel, Belçika, 2014), CAPC Bordeaux (Bordeaux, Fransa, 2014), MUDAM (Lüksemburg, 2015), Henry Art Gallery (Seattle, ABD, 2015), The Power Plant (Toronto, Kanada, 2016), Museo Reina Sofía (Madrid, İspanya, 2017), Fundación Jumex Arte Contemporáneo ve Casa Barragán (Mexico City, Meksika, 2018), Haus der Kunst (Münih, Almanya, 2020) ve Bundeskunsthalle (Bonn, Almanya, 2024) gibi birçok önemli kurumda sergilenmiştir.