Öyküler ve Müzik Bir Arada: Bozkırda Vivaldi’den Esintiler
Usta öykücü Osman Şahin’in, Köy Enstitülerini anlatan ve derin izler bırakan “Bozkırda Vivaldi” öyküsünden esinlenerek ortaya çıkan bu festival, aslında ruhunu Anadolu’nun bozkırlarına ve sanatın gücüne adayanların hikayesi. Afyonkarahisar’da 24 yıldır süregelen bu gelenek, sanatın toplum yaşamındaki yerini pekiştirerek, hem kültürel hem de sanatsal bir köprü kuruyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın önemli katkılarıyla düzenlenen festival, bu yıl 24. kez kapılarını açıyor ve şehrin dört bir yanına klasik müzik ve sanat dolu bir atmosfer taşıyor.
Festival kapsamında, 8 Mayıs’a kadar sürecek etkinliklerde, birbirinden değerli sanatçıların konserleri ve atölyeleri gerçekleşecek. Bugün saat 15.00’te, Daniel Matejca, Natalie Toperczerova, Boyumil Bondarenko ve William Graf’tan oluşan Suk Dörtlüsü, İkbal Termal Otel’de müzikseverlerle buluşacak. Aynı gün saat 20.30’da ise, Maria Hasonova, Michael Forst ve Matous Hason’dan oluşan Terchitko Di Praga, Ali Çetinkaya Tren Garı’nda konser verecek. Bu etkinlikler, şehrin kültürel zenginliğine zenginlik katarken, sanatın ve müziğin birleştirici gücünü de gözler önüne seriyor.
Serbest Sanat ve Çizgi Dünya: Sergiler ve Çizimler
Festivalin önemli bir parçasını oluşturan sergi ve karikatür gösterimleri de, sanatın farklı dallarını bir araya getiriyor. 8 Mayıs’a kadar sürecek olan sergide, gazetemizin usta çizerlerinden Kamil Masaracı’nın karikatürleri ile Gürbüz Doğan Ekşioğlu ve Tan Oral’ın eserleri izleyicilerle buluşuyor. Bu sergi, sanatın toplumsal eleştirisini ve mizahını bir arada sunarak, izleyicilere farklı bir deneyim yaşatıyor.
Sanatla Tarih Birleşiyor: Açılış Konseri ve Güncel Etkinlikler
Festivalin açılış konseri, geçtiğimiz akşam, Afyonkarahisar Müzesi’nin büyüleyici fuaye alanında gerçekleşti. Konserde, şef Murat Göktaş yönetimindeki Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası ve viyolonsel sanatçısı Çekyalı Stepanka Plockova, unutulmaz bir müzik ziyafeti sundu. Antonin Dvorak’ın “Viyolonsel Konçertosu” ile Felix Mendelssohn’un “4. Senfoni” eserleri, müzikseverleri adeta büyüledi. Bu özel gece, sanat ve tarihi bir araya getiren anlamlı bir etkinlik oldu.
Konserden önce yapılan açılış konuşmasında, sanatçı ve müzikseverlerin kalbinde yer edinen Başkadem, festivalin 25 yılı aşmasının, Afyonkarahisar’ın kültürel başarısı olduğunu vurguladı. “Bu büyük başarı, yalnızca benim değil, tüm emeği geçenlerin ortak başarısıdır. Bu festivalin arkasındaki gerçek güç, birlikte hareket eden ve bu yolu tutkulu bir şekilde sürdüren topluluğumuzdadır,” dedi. Gökçe Özler ise, uzun yıllardır Afyon’da festival kapsamında sahne almaktan duygulandıklarını dile getirerek, “Afyon, bizim için çok özel bir yer. Atatürk’ün ve kahraman silah arkadaşlarının iz bıraktığı bu topraklar, sanatın ve kültürün yaşamımızdaki önemini her zaman gösteriyor. Bu zorlu süreçte bile, burada olmaktan ve sanatla buluşmaktan büyük mutluluk duyuyoruz,” ifadelerini kullandı.
Okul Söyleşileri: Gençlerle Sanat ve Edebiyatın Gücü
Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nin ve kardeşi sayılan Afyonkarahisar Caz Festivali’nin özünü oluşturan en önemli geleneklerden biri, “okul söyleşileri” etkinliği. Bu etkinliklerde, usta yazarlar ve sanatçılar, gençlerin sorularını büyük bir sevgi ve sabırla yanıtlıyor, onların sanat ve edebiyat yolculuğuna ilham kaynağı oluyor. Her yıl, İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Dr. Şerif Eskin, yazarlar Gülten Dayıoğlu, Adnan Özyalçıner, Yalvaç Ural, Metin Celal ve diğerleri, Afyon Lisesi, TED Afyon Koleji ve Rahmiye Sare Palalı Teknik Lisesi’nde öğrencilerle bir araya geliyor. Bu buluşmalar, sadece bilgi paylaşımı değil, aynı zamanda gençlerin hayallerine ulaşma yolunda atılmış anlamlı adımlar olarak görülüyor.
Ancak, ne yazık ki, bu önemli festival ve etkinliklere resmi destek sınırlı kalıyor. Afyonkarahisar Belediyesi’nin bu etkinliklere ilgisi ve katkısı yetersiz kalırken, kâğıt üzerinde kalan destekler, festivalin ve gençlerin bu değerli deneyimden mahrum kalmasına neden oluyor. Bu nedenle, bozkırın ortasında, sanatın ve kültürün ışığını yaymaya devam eden bu festivalin, tüm toplumun ve gençlerin yaşamında kalıcı bir yer edinmesi büyük önem taşıyor.