Antik Roma’dan Günümüze Uzanan Strateji Oyunları
Yaklaşık 1.600 yıl önce, ünlü imparator Hadrian’ın adını taşıyan bir şehir olan Hadrianopolis, günümüz Karabük’ünün Eskipazar ilçesinde yer alıyordu. Bu antik şehirde, Roma askerlerinin boş zamanlarında eğlenceli bir şekilde oynadıkları, tahta üzerindeki taşlarla yapılan bir strateji oyunu keşfedildi. Arkeologlar, bu taşlardan ikisinin bulunmuş olduğunu açıkladılar ve bu lejyonerlerin zamanında oynadıkları oyunların, günümüzde pek çoğumuzun hâlâ keyifle oynadığı oyunlara benzerlik gösterdiğini belirtiyorlar.
Kazı başkanı ve Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ersin Çelikbaş, yaptığı açıklamalarda mercimek biçiminde ve disk şeklinde kemik objeler bulduklarını ifade etti. Bu objelerden birinin üzerinde dört kollu bir sembol, diğerinin üzerinde ise sekiz kollu bir işaret yer alıyor. Bu antik eserler, MS 2. yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun Orta Doğu’daki gücünü artırmaya yönelik faaliyetleri sırasında, Hadrian onuruna adlandırılan Türkiye’deki Hadrianopolis arkeolojik alanında ortaya çıktı.
Şehirde yapılan kazılarda, Roma ordusunun Hadrian dönemindeki etkisini gösteren birçok önemli yapı tespit edilmiştir. Bunlar arasında, ünlü hükümdarın altın çağında şehrin askeri varlığını simgeleyen bir kale de bulunmaktadır. Çelikbaş, konuyla ilgili olarak şu bilgileri vermektedir: “Bu oyunların oynanma yöntemlerine ve içeriklerine baktığımızda, askeri stratejiye dayalı oyunlar olduklarını görmekteyiz. Elde edilen objeler, milattan sonra 5. yüzyıla ait. Bu tarih, Hadrianopolis’te milattan sonra 2. yüzyılda varlığını sürdürmüş bir askeri karargâhın bulunduğu gerçeğiyle önem kazanmaktadır. Bulunan küçük parçalar, bu askeri varlığın uzun yıllar boyunca burada kalmış olduğunu göstermektedir. Tek bir obje ile bu durumu açıklamak mümkün değil; ancak çeşitli askeri karargâhların varlığını kanıtlayan buluntular, bu askeri birliklerin ve muhtemelen süvari birliklerinin de burada bulunduğunu işaret ediyor. Bu birliğin yaklaşık 200 ya da 300 yıl boyunca varlığını koruduğu düşünülmektedir.”
Çelikbaş, bu iddianın, bulunan örneklerin “askeri stratejiye dayalı oyunlar” için kullanıldığını gösterdiğini, dolayısıyla bu oyunları oynayanların büyük ihtimalle askeri bir geçmişe sahip olduklarını belirtiyor. Daha spesifik olarak, taşların muhtemelen oyuncuların rakiplerinin taşlarını çevreleyip ele geçirmeye çalıştıkları “Ludus Latrunculi” veya tavlaya benzeyen “Doudecim Scripta” adlı oyunlar için kullanıldığını ifade ediyor. Bu tür oyunların antik dünyada oldukça popüler olduğu biliniyor ve Romalı askerler, boş zamanlarının büyük bir kısmını günümüzde hâlâ oynanan oyunların öncüllerini oynayarak geçiriyorlardı. Örneğin, Judaea bölgesinde görevli askerlerin “Alquerque” isimli bir oyunu oynadıklarına dair kanıtlar mevcuttur ve bu oyun, zamanla dama oyununa dönüşmüştür. Çelikbaş, “Antik çağlardan günümüze isimleri değişse de bu oyunların tamamının askeri stratejiye dayalı olduğunu söyleyebiliriz.” diyerek bu durumu özetliyor.