Gerçeklik ve Hollywood Filmleri Arasındaki Fark
Bir zamanlar, Hollywood filmlerinde dev karınca sürülerinin insanlara ve yerleşim alanlarına saldırıp her şeyi kemirerek yok ettiği sahneler büyük ilgi görüyordu. Ancak, gerçekte karıncaların bu şekilde insanları öldürdüğüne dair herhangi bir bilimsel kanıt bulunmamaktadır. Yine de, “süper karınca” olarak adlandırılan agresif ve büyük boyutlardaki karınca türleri şu anda Avrupa genelinde ciddi sorunlara yol açmaya başladı.
Bu istilacı türler, doğal yaşam alanlarının tahrip edilmesiyle birlikte şehirlerde elektrik hatlarına, binalara ve ulaşım altyapısına büyük zararlar vererek hem ekonomik hem de ekolojik krizler yaratıyorlar. Özellikle son yıllarda Avrupa’da tespit edilen “süper karınca” vakalarında, Tapinoma magnum ve Lasius neglectus gibi türler öne çıkıyor. Bu karıncalar, milyonlarca bireyden oluşan büyük koloniler kurabiliyor ve ezildiğinde yayılan çürük tereyağı kıvamındaki rahatsız edici koku ile tanınıyorlar.
Sorunun Boyutları ve Etkileri
Özellikle Tapinoma magnum, yol ve enerji altyapısına verdiği zararla dikkat çekiyor. Bu karıncalar, elektrik kablolarını ve internet altyapısını istila ederek sık sık elektrik kesintilerine ve iletişim sorunlarına yol açıyor. Almanya’nın bazı bölgelerinde, tren tünelleri ve ulaşım projeleri bu istiladan dolayı aksıyor veya durma noktasına geliyor. İsviçre’de ise T. magnum’un, Zürih gibi büyük şehirlerde hayvanlar arasında taşıdığı mikrop nedeniyle salgınlara sebep olduğu rapor edilmiştir.
Bir diğer örnek ise, Oetwil an der Limmat bölgesinde yaklaşık yedi futbol sahası büyüklüğünde devasa bir patates tarlasını istila eden kolonidir. Bölge halkı, “O kadar çok karınca vardı ki, artık yeri göremiyorduk,” diyerek durumu anlatıyor. Bu yoğun karınca istilası, bölgedeki tüm patates ürünlerinin telef olmasına neden oldu. Bu olay, patates fiyatlarında ani ve ciddi bir artışa yol açtı; çünkü insanlar, bu küçük böceklerin ekonomi üzerindeki potansiyel etkilerini yeni yeni fark ediyorlar. Böylece, küçümsenen karınca türleri bile, bir ülkede kıtlık, enflasyon ve ekonomik krizlere sebep olabilme kapasitesine sahip oluyorlar.
İngiltere’deki Lasius neglectus ve Yayılma Hızı
İngiltere’de görülen Lasius neglectus türü ise, normal karınca kolonilerinden 10 ila 100 kat daha büyük koloniler oluşturabiliyor. Elektrik akımına olan ilgileri nedeniyle sigorta kutularında ve elektrik kablolarında kümelenip aşırı ısınmaya ve yangınlara sebep olabiliyorlar. Ayrıca, yaygın kullanılan haşere ilaçlarına karşı direnç geliştirdikleri için mücadeleleri oldukça zorlaşıyor.
Ünikoloniler ve Sosyal Yapı
İstilacı karınca türlerinin bu denli başarılı olmasının temelinde, “ünikoloni” adı verilen ve eşsiz sosyal yapıları yatıyor. Normalde farklı karınca kolonileri birbirine saldırırken, süperkolonilerdeki karıncalar farklı yuvalardan olsalar bile birbirleriyle sıkı işbirliği yaparak saldırganlık göstermezler. Bu yapı, onları devasa alanlara yayılmış tek büyük koloniler gibi hareket ettirebiliyor. Örneğin, Arjantin’den yayılan Linepithema humile türü, İtalya ve İspanya’nın Atlantik kıyılarına kadar 6.000 kilometreden fazla alanda tek büyük bir süperkoloni oluşturmayı başarmıştır.
Bu karıncalar, genellikle ithal bitkiler, inşaat malzemeleri ve taşımacılık araçlarıyla kıtalararası yolculuk yapabilmekte ve yeni bölgelerde hızla yayılmaktadır. Uzmanlar, bu istilacı türlerin yerel ekosistemler üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekiyor. Yabancı karınca kolonileri, yerli türleri rekabetten uzaklaştırmakta ve ekosistemde dengeyi bozarak doğal besin zincirlerini zayıflatmaktadır.
İngiltere gibi ülkelerde, haşere kontrol kuruluşları bu türlerin yayılma riskine karşı uyarılarda bulunarak, halkı bilinçlendirmeye çalışıyor. Vatandaşların, karşılaştıkları yabancı ve kontrol edilemeyen böcekleri rapor etmeleri, bu istilanın kontrol altına alınmasında önemli bir adım olarak görülüyor.