Van Gölü kıyısında yer alan Ayanis Kalesi, Urartu krallığı döneminin sanat ve mimari birikimini gün yüzüne çıkaran önemli bir merkez olarak öne çıkıyor. Yaklaşık 2700 yıl önce inşa edilen bu yapı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle 38 yıldır sürmekte olan kazılarla güncel buluntulara kavuşuyor. Erzurum Atatürk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Işıklı başkanlığındaki çalışmalar, urartu arkeolojisinin en uzun soluklu kazıları olarak nitelendirilirken, Ayanis’in Urartu’nun son büyük ve görkemli yerleşimlerinden biri olduğu vurgulanıyor.

Kaleden yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta bulunan ve Van Gölü’nün en güzel koylarından birini gözetleyen konumu, ziyaretçilere hem görsel hem de tarihsel zenginlik sunuyor. Prof. Dr. Işıklı, yapılan kazıların yalnızca Urartu için değil, Türkiye ve dünya arkeolojisi açısından da büyük önem taşıdığını ifade ediyor. Ayanis’i yalnızca bir kale olarak değil, bir kent olarak tanımlayan araştırmacılar, bölgenin dil ve yazı geleneğinin buraya ilk defa getirildiğini belirtiyorlar.
EN İYİ KORUNMUŞ KERPİÇ MİMARİLERDEN BİRİ olarak nitelendirilen kalede son 12 yıldır yürütülen kazı başkanlığı kapsamında son 10 yıldır ağırlık tapınak alanında yapılan çalışmalarda, kuzey odalarda 6 metre yüksekliğe kadar korunmuş anıtsal kerpiç mimari gün yüzüne çıkarıldı. Prof. Dr. Işıklı, dünya üzerindeki en iyi korunmuş kerpiç mimarilerden biri olarak değerlendirilen bu yapıların Urartu merkezlerinin çoğunda karşılaşılmadığını belirtiyor; deprem ve açıkta kalmanın etkisiyle çoğu yapı ya tahrip olmuş ya da doğal aşınmalara uğramıştır.

Kalemizin korunaklı konumu ve büyük anıtsal yapılarının varlığı, bu döneme ait teknolojiyi ve sanat birikimini yansıtıyor. Işıklı, “Daha çok temellerle karşılaşıyorsunuz; ama bu kez kerpiç mimariyle ilgili çok değerli buluntular elde ettik” sözleriyle uzmanlığını vurguluyor.
‘DOĞU ANADOLU’DA İLK DEFA BÖYLE BİR KALINTIYA RASTLADIK’ ifadesiyle, bölgede daha önce yazılı belgeler olmamasına rağmen Urartu dili ve yazı geleneğinin Ayanis’te ilk kez gözlemlendiğini belirten Işıklı, bölgenin tarihsel kimliğine ışık tutuyor. Ayrıca, bu yazıtların bölgedeki yerleşim adlarını, nehir ve coğrafya adlarını tanımlamaya yardımcı olduğunu vurguluyor.

ZİYARETÇİ SAYISI ARTACAK planı doğrultusunda iki ana proje üzerinde çalışan ekip, tapınak alanının gezilebilirlik yüzdesini %75’e çıkarmayı hedefliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Van Valiliği’nin desteklediği bu girişimler, kerpiç yapıların korunmasını sağlayacak ve ziyaretçilere Urartu hakkında daha kapsamlı bilgiler sunacak bir deneyim yaratacak.















