Pazar, Haziran 15, 2025
Entelektüel Dünya
  • Bilim
  • Sanat
  • Felsefe
  • Röportajlar
  • Köşe Yazıları
Sonuç Bulunamadı
Tüm Sonuçları Göster
  • Bilim
  • Sanat
  • Felsefe
  • Röportajlar
  • Köşe Yazıları
Sonuç Bulunamadı
Tüm Sonuçları Göster
Entelektüel Dünya
Sonuç Bulunamadı
Tüm Sonuçları Göster

Baltık Denizi’nde Taş Devri’ne Ait Devasa Bir Yapı Keşfedildi

Entelektüel Dünya Yazar : Entelektüel Dünya
14 Haziran 2025
Kategori : Bilim
Okuma Süresi : 3 dakika
A A
Baltık Denizi’nde Taş Devri’ne Ait Devasa Bir Yapı Keşfedildi
Share on FacebookShare on Twitter

Bilim insanları, Baltık Denizi’nin derinliklerinde, yaklaşık 11.000 yıl öncesine, yani Taş Devri’ne tarihlendirilen 1 kilometre uzunluğunda gizemli bir taş yapı keşfetti. “Blinkerwall” adı verilen bu antik yapı, o dönemki insanların karmaşık toplumsal organizasyonlara sahip olduklarını ve büyük ölçekli inşaat projeleri geliştirebildiklerini gösteren önemli bir bulgu olarak öne çıkıyor.

Avrupa’da bu kadar eski ve devasa ölçekte bir yapıya rastlanması, arkeoloji alanında büyük bir dönüm noktası. Çünkü o dönemde kıtanın büyük bir bölümü, çok düşük nüfus yoğunluğuna sahip, göçebe topluluklar tarafından iskan ediliyordu. Rostock Üniversitesi’nden arkeolog Marcel Bradtmöller ve ekibi, bu keşif üzerine yaptığı açıklamada, buzul sonrası dönemde Kuzey Avrupa’da yaşayan insanların sayısının muhtemelen 5.000’in altında olduğunu belirtiyor. Bu topluluklar için temel besin kaynaklarından biri, mevsimsel olarak göç eden ren geyiği sürüleriydi. Uzmanlar, Blinkerwall’un bu göç yollarını kontrol altına almak ve avlanmayı kolaylaştırmak amacıyla inşa edildiğine inanıyor. Yapının, hayvanların hareket ettiği doğal yolları daraltarak, onları kolayca yakalanabilecekleri noktalara yönlendirdiği tahmin ediliyor.

Bilim insanları, Baltık Denizi’nin derinliklerinde, yaklaşık 11.000 yıl öncesine, yani Taş Devri’ne tarihlendirilen 1 kilometre uzunluğunda gizemli bir taş yapı keşfetti. “Blinkerwall” adı verilen bu antik yapı, o dönemki insanların karmaşık toplumsal organizasyonlara sahip olduklarını ve büyük ölçekli inşaat projeleri geliştirebildiklerini gösteren önemli bir bulgu olarak öne çıkıyor.

Yaklaşık 1.673 taşın özenle dizilmesiyle inşa edilen bu yapı, avcıların geniş alanlardan ren geyiği sürülerini daha küçük ve kontrollü bölgelere yönlendirmesine imkan tanıyordu. Bu sayede avcılar, hayvanları tuzağa düşürmek için daha etkin stratejiler geliştirebiliyordu. İlginç biçimde, bu taş duvarlar, Baltık Denizi’nin günümüzdeki seviyesinden çok daha aşağıda kalan bir dönemde, denizin henüz tuzlu su özelliğine sahip olmadığı yaklaşık 11.000 yıl öncesinde inşa edilmiştir. Bu da yapının, günümüz iklim koşullarından oldukça farklı, daha kurak ve soğuk bir çevrede var olduğunu gösteriyor.

Taş Devri’nin beklentilerin ötesinde karmaşık olduğu ortaya çıktı. Arkeologlar, bu bulgunun, tarih öncesi insanların sadece basit barınaklar ve av araçlarıyla sınırlı olmadığını, yüksek düzeyde planlama, mühendislik ve çevre bilgisiyle büyük ve karmaşık yapılar inşa edebildiklerini gösterdiğine dikkat çekiyor. Sınırlı kaynaklara rağmen, böylesine büyük ve organize yapılar ortaya koymak, o dönemin sosyal yapısında yüksek bir organizasyon ve iş birliğine işaret ediyor.

Bu keşif, farklı coğrafyalarda inşa edilen benzer yapılarla da dikkat çekici benzerlikler taşıyor. Örneğin, Batı Asya ve Kuzey Afrika bölgesinde bulunan “çöl uçurtmaları” olarak adlandırılan yapılar veya Huron Gölü’nde 9.000 yıl önce inşa edilen av tuzakları, insanların farklı kıtalarda bile ortak stratejiler geliştirdiğine işaret ediyor. Bu benzerlikler, bilgi ve tekniklerin zaman içinde geniş alanlara yayılabildiği fikrini güçlendiriyor.

Bu yapı, SEASCAPE adlı disiplinler arası araştırma projesi kapsamında detaylı inceleniyor. Bilim insanları, yapının inşa edilme zamanını, kullanılan malzemeleri ve yapım tekniklerini ortaya çıkarmak üzere çalışmalarını sürdürüyor. Ayrıca, araştırmacılar bu antik yapının, dönemin iklim ve çevre koşullarıyla nasıl uyum sağladığını anlamaya çalışıyorlar, böylece insanlık tarihine yeni ve önemli bir pencere açılıyor.

Etiketler : arkeolojiarkeolojik keşiflerav stratejisiBaltık DeniziBlinkerwalliklim koşullarıinsanlık tarihipaleoarkeolojitarih öncesi yapıTaş Devritaş duvar
PaylaşTweet
Önceki Haber

Jakuzi’nin ‘Madalyon I’ Albümü ve Klips ve Onlar’ın ‘Halley’ Şarkısı Hakkında Derinlemesine İnceleme

Sonraki Haber

Akıllı Lastik Teknolojisi ve Yol Sürdürülebilirliği İçin Yeni Bir Adım

İlgili Haberler

Akpınar Mahallesi’nde Tarihi Roma Dönemi Hamamı Bulundu

Akpınar Mahallesi’nde Tarihi Roma Dönemi Hamamı Bulundu

2 Eylül 2024

Akpınar Mahallesi'nde yapılan kazılarda tarihi Roma dönemi hamamı keşfedildi. Bu buluntu, bölgenin tarihi ve kültürel mirası açısından büyük bir öneme...

Troya’da Kazı Çalışmaları ve İskelet Buluntuları

Troya’da Kazı Çalışmaları ve İskelet Buluntuları

15 Ağustos 2024

Troya'da gerçekleştirilen kazı çalışmaları, antik şehrin sırlarını gün yüzüne çıkarırken, iskelet buluntuları da tarihi ve kültürel zenginlikleri ortaya koyuyor. Bu...

Antik Roma Strateji Oyunları: Hadrianopolis’ten Günümüze

Antik Roma Strateji Oyunları: Hadrianopolis’ten Günümüze

1 Şubat 2025

Antik Roma Strateji Oyunları: Hadrianopolis'ten Günümüze başlıklı bu içerikte, Roma döneminin strateji oyunlarını ve günümüzdeki etkilerini keşfedin. Tarih, strateji ve...

Firavun Tutankamon ve Mezarının Keşfi

Firavun Tutankamon ve Mezarının Keşfi

31 Mayıs 2024

Firavun Tutankamon'un mezarının keşfi, Mısırlı arkeolog Howard Carter tarafından yapılmıştır. Tutankamon'un mezarı, Mısır tarihinin en büyük keşiflerinden biri olarak kabul...

Umm-el Marra’da İnsanlığın En Eski Alfabe Örnekleri Keşfedildi

Umm-el Marra’da İnsanlığın En Eski Alfabe Örnekleri Keşfedildi

22 Kasım 2024

Umm-el Marra'da insanlığın en eski alfabe örnekleri keşfedildi. Bu önemli buluş, tarih öncesi dönemlere ışık tutarak yazılı iletişimin evrimi hakkında...

500 Yıllık Pusula, Copernicus’a Ait Olabileceği Düşünülen Keşif

500 Yıllık Pusula, Copernicus’a Ait Olabileceği Düşünülen Keşif

11 Ağustos 2024

500 yıllık pusula, ünlü astronom Nicolaus Copernicus’a ait olabileceği düşünülen keşiflerle birlikte tarihin derinliklerine ışık tutuyor. Bu tarihi eserin gizemini...

Sonraki Haber
Akıllı Lastik Teknolojisi ve Yol Sürdürülebilirliği İçin Yeni Bir Adım

Akıllı Lastik Teknolojisi ve Yol Sürdürülebilirliği İçin Yeni Bir Adım

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Eklenenler

Evrenin Sonu ve Karanlık Enerji Hakkında Güncel Yaklaşımlar

Evrenin Sonu ve Karanlık Enerji Hakkında Güncel Yaklaşımlar

14 Haziran 2025
Uyku Kalitenizi Artıracak Bilimsel Bir Yöntem: Ayaklarınızla Oynamanın Gücü

Uyku Kalitenizi Artıracak Bilimsel Bir Yöntem: Ayaklarınızla Oynamanın Gücü

14 Haziran 2025
Akıllı Lastik Teknolojisi ve Yol Sürdürülebilirliği İçin Yeni Bir Adım

Akıllı Lastik Teknolojisi ve Yol Sürdürülebilirliği İçin Yeni Bir Adım

14 Haziran 2025
Baltık Denizi’nde Taş Devri’ne Ait Devasa Bir Yapı Keşfedildi

Baltık Denizi’nde Taş Devri’ne Ait Devasa Bir Yapı Keşfedildi

14 Haziran 2025
Jakuzi’nin ‘Madalyon I’ Albümü ve Klips ve Onlar’ın ‘Halley’ Şarkısı Hakkında Derinlemesine İnceleme

Jakuzi’nin ‘Madalyon I’ Albümü ve Klips ve Onlar’ın ‘Halley’ Şarkısı Hakkında Derinlemesine İnceleme

14 Haziran 2025
Mecidiyeköy’de Sanat Durağı: Şehrin İtirazı Sergisi

Mecidiyeköy’de Sanat Durağı: Şehrin İtirazı Sergisi

14 Haziran 2025
  • Anasayfa
  • Künye
  • Hakkımızda
  • Kullanım Koşulları
  • Çerez Politikası
  • İletişim

© 2024 Entelektüel Dünya | Web Tasarım : Paragon Tasarım

Sonuç Bulunamadı
Tüm Sonuçları Göster
  • Bilim
  • Sanat
  • Felsefe
  • Röportajlar
  • Köşe Yazıları

© 2024 Entelektüel Dünya | Web Tasarım : Paragon Tasarım