Çayırhan Termik Santralı’nın Özelleştirme İhalesi
Çayırhan Termik Santralı’nın özelleştirme ihalesinde son teklifler dün alınarak süreç tamamlandı. Bu esnada, yeraltında çalışan işçiler de gelişmeleri yakından takip etti. Madenin girişinde eylem düzenleyen maden emekçileri, sık sık “Satışı iptal et. Enerji, maden vatandır, vatan satılmaz. Direne direne kazanacağız” sloganları attılar. İşçilerin tepkileri üzerine, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) dün ihaleye dair yeni bir duyuru yayımladı.
Duyuruda, santral ve maden sahalarında daimi işçi statüsünde kamu personeli bulunmadığı, santral işletmesinde 770 personelin çalıştığı ve bunların 750’sinin hizmet alımı yapılan firma çalışanları olduğu vurgulandı. Kömür madeninin, rödovans sözleşmesi çerçevesinde Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) tarafından işletildiği belirtilirken, KİAŞ’ın da çoğunluk paylarının özel sektöre ait bir şirkete ait olduğu ifade edildi. Ayrıca, kömür madenindeki 1224 çalışanın KİAŞ’a bağlı olarak çalıştığı kaydedildi. Ancak KİAŞ’ın resmi sitesinde, Kömür İşletmeleri AŞ’nin 1957 yılında Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu’nun bir iştiraki olarak kurulduğu bilgisi yer alıyor. Bu durum, ÖİB’nin “çoğunluk payları özel sektöre ait bir şirket” ifadesini kullanarak özelleştirmeye çalıştığı madenin durumunda bir çelişki yarattığına dikkat çekiyor.
İşçiye Garanti Verilmedi!
ÖİB, sendikaların önerileri doğrultusunda ihalede bazı düzenlemeler yapıldığını belirtti. Santral ve maden sahasında 5 yıl süreyle asgari 2 bin 50 çalışanın istihdam edileceği, çalışanın işten ayrılması durumunda dahi lojmanda bir yıl süreyle oturma hakkı tanınacağı ifade edildi. Ancak, bu 2 bin 50 çalışandan ne kadarının mevcut çalışanlar olacağına dair herhangi bir garanti verilmemesi, işçilerin endişelerini artırdı.
Duyuruda, vadeli ödeme yapmak isteyen yatırımcıların ihale bedelinin yüzde 20’sini peşin yatırmak kaydıyla 72 ay vadeli ödeme yapabileceği belirtildi. Vadeye bırakılan tutarlar için vade farkı tahsil edileceği de hatırlatıldı. İhalede muhammen bedel ilan edilmezken, nihai pazarlık ve açık artırma görüşmeleri sonucunda yatırımcılardan gelen tekliflerin, idare tarafından belirlenen değerin altında olması durumunda ihalenin iptal edileceği bildirildi. Ancak “idare tarafından belirlenen değerin” ne olacağına dair herhangi bir bilgi verilmemesi, sürecin belirsizliğini artırıyor.
Öte yandan, ihalede devletin bir elektrik alım garantisi bulunmadığı ve alıcının tamamen piyasa koşullarında elektrik üretimi ve satışı yapacağı belirtildi. Bu durum, sürecin geleceği hakkında daha fazla soru işareti oluşturuyor.