Çernobil Nükleer Felaketi ve Fil Ayağı
Çernobil Nükleer Reaktörü’nde yaşanan trajik felaketin ardından, durumu analiz etmek için canlarını hiçe sayarak reaktöre giren uzmanlar, reaktörün üzerini kat kat beton ve kumla kapamaya çalıştılar. Bu süreçte ortaya çıkan ve son derece tehlikeli bir kütle, betonla kaplanarak “fil ayağı” ismiyle anılan bir yapıya dönüştü. Bu ismin verilmesinin nedeni, bu dev yapının gerçekten de bir filin ayağına benzemesidir.
Ancak, içinden radyasyon sızmaması için dünyada mevcut en güçlü beton harcıyla oluşturulan bu fil ayağından daha sonra örnek toplamak mümkün olmamış gibi görünüyor. Tüm dünyayı alarma geçiren nükleer reaktör kazası, 26 Nisan 1986’nın gece yarısında, Ukrayna’nın Pripyat şehri yakınlarında bulunan VI Lenin Nükleer Santrali’nde meydana geldi. Kusurlu bir reaktör tasarımının yanı sıra güvenlik testi sırasında yapılan operasyonel hatalar, reaktör 4’ün aşırı ısınmasına ve şiddetli bir patlamaya yol açtı. Bu patlama ve sonrasında çıkan yangın, çevreye büyük miktarda radyoaktif madde yaydı. Radyoaktif bulutlar, Türkiye dahil olmak üzere çevre ülkelere kadar ulaştı. Doğu Karadeniz bölgesinde o dönemde yağan yağmurlar nedeniyle toprak ve bitkiler bile radyoaktivite ile kirlenmişti.
Felaketin tam merkezindeki fil ayağından numune alarak ölçümler yapmak isteyen bilim insanlarının, dökülen sert beton malzemeyi kıramadıkları da yakın zamanda yapılan bilimsel bir toplantıda ortaya çıktı.
Yaşananlar Yeni Yeni Anlatılıyor
O dönemi anlatan bazı bilim insanları, radyasyonla kirlenmiş odada sadece çok kısa süre kalmak zorunda olan çalışanların, fil ayağını çekiç veya diğer aletlerle kırıp örnek numune alamayınca, üzerlerine ve dökülen parçalara yönelerek odadan adeta kaçtıklarını ilk kez açıkladılar. Fil ayağının bulunduğu odanın riskini anlatmak gerekirse, şöyle bir karşılaştırma yapmak mümkündür:
- Felaketten kısa bir süre sonra odada saatte yaklaşık 10.000 röntgen iyonlaştırıcı radyasyon ölçümü yapılıyordu.
- Bu, inanılmaz derecede tehlikeli bir radyasyon dozu olup, kimse buna maruz kalıp hayatta kalamazdı.
- Örneğin, sadece 5 saatlik bir süre boyunca 500 röntgen dozuna maruz kalmak, kesin ölüm anlamına gelmektedir.
- 500 röntgen dozuna sadece bir anlık maruz kalmak bile ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir ve kişiyi yataklara düşürmek için yeterlidir.
Çalışanların böyle bir ortama maruz kalacaklarını bilerek, fil ayağı odasında kazma ve küreklerle örnek almak için bir saniye bile fazla durmak istememeleri son derece anlaşılır bir durumdur.