Cihat Aral’ın resimlerine ilk bakış, bir yüzleşmenin eşiğidir.
O yüzleşme, çoğu zaman ertelediğimiz bir sorunun hayal meyal yansımasıdır. Tuvallerine taşıdığı figürler, alışıldık güzellik anlayışının uzağında; parlatılmamış, yüceltilmemiş, olduğu gibi kalmış insanlardır. Ne eksik, ne fazla. Hayatın en yalın, en incitici ve en gerçek hâliyle.
Bu figürler yalnızca bireysel değil, kolektif bir sessizliğin taşıyıcıları gibidir. Kimisi eğri bir omuzla, kimisi göz ucuyla anlatır hikâyesini. Baktığınızda seslerini duymazsınız belki, ama o sessizlik, gürültüsüz bir haykırış gibi içinize çöker. Aral’ın resimleri, doğrudan bir hayatla karşılaştırır bizi. O hayat; taşra sokaklarında, yıkılmış duvarların dibinde, kaçak çay kokularında yaşar. Tuvallerin yüzeyinde ise bir sabırla yeniden şekillenir.
Sanatçının Toplum ve İnsan Betimlemeleri
Cihat Aral, kent merkezinin uzağında dolaşır ve oradan toplar malzemesini: göçten arta kalmış bir bavul, bir çocuğun sırtında eski bir ceket, gözlerinin içi yorgun ama hâlâ bakabilen bir kadın… Onlar, toplumun dışına itilmiş değil; bizzat o toplumun aynasıdır. Bu yüzden de bakması zordur, yüzleşmesi daha da zor.
Ama sanat da zaten biraz cesaret değil midir? Aral’ın işi, estetik bir kompozisyondan çok bir hatırlatma gibidir. Kendimize, çevremize, insanlığa dair unuttuklarımızı birer görüntüye dönüştürüp önümüze koyar. Dondurucu bir mavinin içinden geçen figürler, yaşadığımız çağın puslu vicdanında yankılanır.
Sergi ve Teması
Sanatçının “Pencereden Gelen Soğuk, Maviydi” başlığını taşıyan bu yeni sergisi, 27 Nisan – 18 Mayıs 2025 tarihleri arasında Çankaya Belediyesi Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde sanatseverlerle buluşuyor. İzleyiciyi yalnızca estetik bir deneyime değil, insani bir duyarlılıkla yüzleşmeye davet eden bu seçki, Aral’ın figüratif dilindeki isyankâr inceliği bir kez daha görünür kılıyor.
Dilek Karaaziz Şener’in sözleriyle ifade edecek olursak:
- “Bu resimler bir trajediyi değil, aksine bizimle birlikte olan tüm suskun anların yansımasıdır.”
Ve tam da bu nedenle, Aral’ın resimleri sessiz bir tanıklıktan çok daha fazlasıdır; onlar, unutmamanın ve insanca yaşamanın görsel kaydıdır.
Son Düşünce ve Mesaj
Çünkü Aral’ın figürleri, yalnızlıklarıyla, eğrilikleriyle ve suskunluklarıyla hepimize ayna tutar. Onlar bir trajedinin temsili değil, hâlâ içimizde yankılanan bir gerçeğin ifadesidir. Ve evet; pencereden gelen o soğuk, maviydi. Ama o mavi, hâlâ umuda açılan bir çatlak bırakıyorsa, resim de işte orada başlar.