Çinli uzay girişimleri, SpaceX’in tamamen yeniden kullanılabilir roket vizyonunu yakından takip ediyor ve bu alanda kendi tasarımlarını şekillendirmek için hızla adımlar atıyorlar. Yeni kurulan bir girişim olan Beijing Leading Rocket Technology, en son roket konseptini Xingzhou-1 olarak adlandırdı. Çinli ekipler, SpaceX tasarım çizgisini kendi mühendislik yaklaşımlarıyla entegre etmeye çalışıyor ve bu adımı kamuya sunarken İsmi Starship’e benzerlik kadar teknik detaylarıyla da dikkat çekiyor. Yayınlanan görsellerde roketin genel oranları ve inişi yönlendiren ızgara kanatçıklar, Starship tasarımına oldukça yakın izler taşıyor.

Bu eğilim yalnızca isim benzerliğiyle sınırlı kalmıyor; Cosmoleap ve Astronstone gibi özel girişimler de benzer çözüm arayışlarını sürdürüyor. Cosmoleap, SpaceX’in Super Heavy güçlendiricisini düşüş anında havada yakalama fikrini kendi tasarımına entegre etmiş durumda. Bunun yanında Astronstone, tamamen SpaceX metodolojisiyle uyumlu bir yaklaşımı benimseyerek paslanmaz çelik gövde ve metan yakıtlı motor konularında odaklanıyor.
Çin’de ulusal uzay otoritelerinin geçtiğimiz yıl sergilediği ağır yük roketi tasarımlarında da Starship modeline benzerlikler öne çıkıyor; aerodinamik kanatçıkların konumu ve iki aşamalı yeniden kullanılabilir yapı vurgulanıyor. Ancak bu iddialı tasarımlar gerçek hayata geçerken bazı zorluklarla karşılaşıyor. Aralık 2025 başında özel şirket LandSpace, Falcon 9 benzeri bir yapıya sahip olan Zhuque-3 ile ilk yörünge testini gerçekleştirirken, güçlendirici blokta yaşanan motor arızası nedeniyle iniş başarısız oldu ve roket zarar gördü.
SpaceX tarafında da Starship projesinin güvenilirliğini artırmaya yönelik çalışmalar sürüyor; 150 ton kapasiteli bir yük taşıma hedefiyle ilerleyen program, zorlu geliştirici süreçlerini kapsamaktadır. Artemis III görevi için NASA’nın Ay’a insan indirme planı ise şu anda Starship’in hazır olmaması nedeniyle takvime baskı yapıyor. Çinli küçük ölçekli girişimler 2027 için uçuş tarihleri belirlese de, gerçekçi ve çalışan bir tam akışlı yanma motorunun geliştirilmesi öncelikli bariyer olarak öne çıkıyor.













