Denizle ilişkiniz eğer sadece tatil zamanı Ege’de denize girmekten ibaretse, denizlerin, çok vahşi bir ortam olduğu muhtemelen pek aklınıza gelmiyor olabilir. Büyük balığın küçük balığı yediği sözünü duya duya büyümemize rağmen, bu sözün denizlerdeki vahşi hayatı nasıl betimlediğini bazen unutuyoruz.
Kambur Balina ve Kafatası
Üstelik denizlerin acımasızlığı sadece küçük balıklar için de geçerli değil. Denizlerin ve dünyanın en büyük memelisi ve hatta en büyük canlısı olan kambur balina veya diğer balinalar için de geçerli. Kaliforniya’da sahile vuran, devasa dişleri ve çenesiyle insanları korkutan bir kafatasının, bir süre önce ölmüş bir kambur balinaya ait olduğu anlaşıldı.
Balinalara Yönelik Tehlikeler
Bilim insanları kafatasının bir kambur balinaya ait olduğunu teyit ettiler. Kafatasının kenarlarında jilet gibi keskin dişler dikkat çekse de bunlar aslında hayvanın etini kemiğe bağlayan bağlantı noktaları zira kambur balinalar beslenmek için proteinden oluşmuş ve deniz suyunu filtrelemelerine yarayan diş benzeri başka bir yapı kullanıyorlar, böylece deniz suyundaki zengin protein içeriğine sahip mikro organizmalarla besin ihtiyaçlarını kolayca gideriyorlar.
Balina Yasaları
Öte yandan Kaliforniya halkı kafatasıyla hatıra fotoğrafı çekmek veya iskeletten bir parça hatıra almak için adaya akın etmek istese de, ABD yasalarına göre deniz memelerini öldürmek, etini veya herhangi bir parçasını bulundurmak suç kabul ediliyor. Japonya’da ise balina avlamak, çok kazançlı bir balıkçılık dalı ve Japon halkı balina etine büyük ilgi gösteriyor.
Çevreci Mücadele
Japonya’da sık sık eylem yapan çevreci gruplar, balina ve yunus avının durdurulması için mücadele veriyor. Ancak Japon balıkçıları balina avlamaktan kolay kolay vazgeçmek istemiyor. Kaliforniya’daki iskelet, yeni bilim insanları yetiştirmek için bir üniversiteye bağışlanacak veya almak isteyen üniversite çıkmazsa, yasalar gereği ya gömülecek ya da yakılacak.