Dijital Müzik Tarihindeki İlkler
Tarihte insan sesini ve müziğini dijital olarak oluşturan ilk bilgisayar, IBM‘in 1961 yılında piyasaya sürdüğü IBM 7094 modeliydi. Bu model, dönemin en güçlü bilgisayarlarından biri olarak öne çıkıyordu. New Jersey’deki ünlü bilgisayar bilimi kuruluşu Bell Labs, bu bilgisayarı kullanarak müzik alanında çığır açan bir çalışma gerçekleştirdi.
Araştırmacılar, Daisy Bell isimli bir şarkıyı oluşturdular. Yazılımcılar, piyano boyutundaki bu devasa makineyi, artık Kelly-Lochbaum Vokal Yolu olarak bilinen bir sistem aracılığıyla insan seslerini elektronik olarak sentezlemek için kullanıyorlardı. Yeni geliştirdikleri yazılımın yeteneklerini sergilemek amacıyla, Harry Dacre’nin 1892’de yazdığı ve klasikleşmiş bir eser haline gelen Daisy Bell şarkısını seçtiler.
O dönemde, bu şarkıyı başka bir bilgisayarda dinlemek ya da henüz mevcut olmayan internette paylaşmak gibi bir imkan bulunmuyordu. Yazılımcılar, bilgisayardan elde ettikleri sesi bir banda kaydederek, başkalarının da dinleyebileceği bir formata dönüştürdüler. Şarkı, dönemin teknoloji ve sanat çevrelerinde büyük bir heyecan uyandırdı.
Dönemin ünlü bilimkurgu yazarı Arthur C. Clarke, sürekli radyoda çalan bu ilginç ve yenilikçi şarkının etkisi altında kalarak, yeni öyküler yazmaya başladı. Daisy Bell ses kaydı, dijital müzik kaydının ilk belgelenmiş örneklerinden biri olmasının yanı sıra, modern müzik prodüksiyonuna ve dijital formatların müzik dağıtımında yaygın kullanımına öncülük etmesi bakımından da son derece önemli bir yer tutuyor. 2009 yılında, bu tarihi eser Kongre Kütüphanesi Ulusal Kayıt Sicili‘ne eklendi.
Bugün dinlendiğinde oldukça komik ve basit bir etki bıraksa da, iletişimin kuşların ayağına not bağlayarak yapıldığı çağlardan, bilgisayarların hüküm süreceği dijital çağa geçiş aşamasında bir ilki temsil ettiğini unutmamak gerekiyor.