Sergide Yer Alan Sanatçılar ve Temalar
Ece Ağırtmış, Eymen Aktel, Burak Ata, Melih Çebi, Hazal Özgür ve Ecem Yüksel’in eserleri, izleyicilere derin bir keşif sunan bir sergide bir araya geliyor. Bu sergi, çocukluk anılarından ve gündelik yaşamın ayrıntılarından yola çıkarak, kimlik, bellek, toplumsal bilinçdışı, teknolojinin insan hayatındaki etkileri ve sanatsal ifade biçimlerinin evrimi gibi konular üzerine düşündürücü bir yolculuk vaat ediyor. Sanatçıların eserleri, Cansever’in şiirindeki “derken karanfil elden ele” ifadesinde olduğu gibi, zaman, emek ve günlük yaşamın dalgalanmaları gibi temaları ele alıyor. Dijital çağın ve tüketim toplumunun birey üzerindeki etkileri, eserler aracılığıyla izleyiciye aktarılıyor.
Serginin Başlangıç Noktası
Sergide yer alan sanatçı Ece Ağırtmış ile Pilot Galeri’nin direktörü Azra Tüzünoğlu arasında yıllara dayanan paylaşımlar, bu serginin temelini oluşturuyor. Tüzünoğlu’na serginin adının nereden geldiğini, farklı sanatçıların eserlerinin nasıl bu başlık altında toplandığını sorduk.
Bir Kuşağa Odak
Sergideki eserler nasıl bir araya geldi?
Sergideki eserlerin bir araya gelişi, bugüne kadarki sergi kurma anlayışımızdan farklı bir yöntemle gerçekleştirildi. Ece Ağırtmış’ın zamanla bana ilettiği mesajlardaki sanatçılar ve eserler arasından seçkiler yapıldı. Ece ile aramızda Instagram, WhatsApp gibi çeşitli platformlarda gerçekleşen bir paylaşım trafiği bulunuyor. Bu süreçte, bazen bir eserin köşesi, bazen de kullandığı renkler ilgimizi çekiyor ve bu durum gün içinde sayısız mesajla karşılıklı iletişim kurmamızı sağlıyor. Üç yılı aşkın süredir devam eden bu yazışmalar, sadece Ece’nin sanat anlayışını değil, aynı zamanda bir kuşağın neye, nasıl ve neden baktığını anlamaya yönelik bir çaba içeriyor. Ece, tanıdığı ve tanımadığı arkadaşları aracılığıyla bu kuşak sanatçılarını tanımlıyordu. 200’e yakın sanatçının bulunduğu bu kapsamlı yazışmalar içerisinden Ece ile birlikte altı sanatçıya odaklanmaya karar verdik. Bu seçim, hem mekânın kısıtlamaları hem de bu sanatçılar arasındaki paylaşımlar ve ortak referans noktalarını gözlemleme fırsatı yaratmak amacıyla yapıldı.
Bilinçdışının Okyanusları
Edip Cansever’in “Yerçekimli Karanfil”i ile serginin ortak noktası nedir?
Serginin başlığı için “Ece’nin Arkadaşları” fikrini düşünmüştüm, ancak Ece daha kapsayıcı bir başlık önerdi. Yerçekimli Karanfil, benim için çok özel bir Edip Cansever şiiri. Türk edebiyatındaki en özgün şiirlerden biri olduğunu düşünüyorum ve şiirin tam olarak ne anlattığını da her zaman kavrayabildiğimi söyleyemem. Bu elden ele dolaşan karanfil metaforu, sanatçılar arasındaki görünür ve görünmez paylaşımları temsil eden güçlü bir simge gibi görünüyor. Karanfil, sevgi, değer, ilham gibi kavramların yanı sıra toplumsal hafızanın derinliklerinde bulunmuş bir pırıltıyı da simgeliyor. Sergide, pembe boyalı evlerin, amforaların, bilinçdışının okyanuslarının, ve susmayan cinlerin yanı sıra kedi, köpek, güvercin gibi hayvanların sanatçıların tuvalleri üzerinde dolaşırken fark edeceksiniz. Olayların ve algıların derinliği, karanfilin kendisinde de yansıyor.