Eski Van Şehri Kazı Çalışmaları
Birçok medeniyete ev sahipliği yapan ve Van Kalesi’nin güneyinde yer alan “Eski Van Şehri”nde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülsen Baş Terzioğlu liderliğinde, farklı üniversitelerden bilim insanlarının katılımıyla 36 kişilik bir ekiple kazı çalışmaları gerçekleştirilmektedir. Yaklaşık 2 bin metrekarelik bir alanda yürütülen bu çalışmalarda, yanmış evrak ve kumaş parçaları, cam bilezikler, boncuklar, bronz sikkeler, seramik tabaklar ve tütün lüleleri gibi birçok tarihi buluntu ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca, Osmanlı dönemine ait bir pazar yerinin kalıntıları da gün yüzüne çıkmıştır.
Eski Van Şehri’nin, Urartu döneminden Osmanlı’nın son dönemine kadar kesintisiz bir yerleşim yeri olarak kullanıldığını belirten Kazı Başkanı Prof. Dr. Gülsen Baş Terzioğlu, bu alanın tarihi önemi hakkında şu şekilde konuştu:
“Eski Van Şehri, Urartu’dan Osmanlı’nın son dönemlerine kadar kentin tarihinin kesintisiz olarak yaşandığı bir alanı temsil ediyor. Bu yer, tarihi bir kent ve ören yeri olarak çok farklı kültürlerin ve devletlerin mimari dokularına ve kültürel mirasına ait önemli ipuçları barındırıyor.”
2024 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından yapılan resmi izinler ve destekler doğrultusunda, Van YYÜ adına başkanlığımda bir ekip tarafından arkeolojik kazılara başlanmıştır. Bu kazılar, Hüsrev Paşa Hanı’nın batısındaki alanda toprak altında kalmış zeminlerin gün yüzüne çıkarılması amacıyla yapılmaktadır. Şu anda, yaklaşık 2 bin metrekarelik bir alanda 1,5 metre derinliğe inilmiş durumdayız.
Osmanlı’nın Ticaret Alanı ile Karşılaşma
Kazı Başkanı Prof. Dr. Terzioğlu, kazılarda birçok kırık küp testi buluntusuna ulaşıldığını ve burada ticari bir yaşamın varlığını gösteren delillerin bulunduğunu ifade etti. Ayrıca, çok sayıda boncuk, bilezik, düğme ve yanmış kumaş parçaları da tespit edilmiştir. Bu buluntular, mekanların yangın geçirdiğini ve kentin son dönemlerinde yaşanan istila evreleri ve Ermeni ayaklanmaları sırasında yangınlar olduğunu göstermektedir. Alanda sayısız yanmış ahşap parçası ve pencere şebekeleri gibi ilginç buluntularla karşılaşılmıştır.
Geleceğe Miras Projesi
Arkeolojik kazıların yapıldığı alanın tamamen taş döşeli olacağını tahmin etmediğini belirten Prof. Dr. Terzioğlu, “Buradaki mimari dokunun 19. yüzyıla ait kısmını tamamen ortaya çıkardık. Kapı eşikleri, duvar dokuları ve Osmanlı süvari kılıçları gibi birçok önemli buluntuya ulaştık. Ayrıca, Osmanlı’nın son dönemlerinde kullanıldığı bilinen bir hançer de bulundu. Van, konum itibarıyla İran ve Anadolu arasında bir geçiş noktasıdır ve bu stratejik konum, burayı tarihi açıdan daha da önemli kılmaktadır. Kazılar sayesinde bu bölgeye ait canlı örnekleri belgelerle ortaya koymuş olacağız,” şeklinde konuştu.
Eski Van Şehri, ‘Geleceğe Miras Projesi’ne dahil edilmiştir. Bu proje kapsamında, bölge ören yerine dönüştürülecek ve çevre düzenlemesi şu anda hazırlık aşamasındadır.
Osmanlı Arkeolojisi Üzerine Önemli Çalışmalar
Kazı alanında incelemelerde bulunan YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, 1915-1918 yılları arasında bazı Ermeni çetelerin ayaklanması sonucunda bölgenin Ruslar tarafından işgal edildiğini, 2 Nisan 1918 tarihinde ise Osmanlı ordusu tarafından kurtarıldığını ifade etti. Van şehrinin o dönemde yakılıp yıkıldığını dile getiren Rektör Prof. Dr. Şevli, yapılan kazı çalışmalarında bu döneme ait yanmış kalıntılar ve savaş izlerinin görüldüğünü belirtti.
Prof. Dr. Gülsen Baş Terzioğlu’nun liderliğinde 36 kişilik disiplinler arası bir ekip, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle burada Osmanlı arkeolojisine ait önemli çalışmalar yürütmektedir. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bu alanı ziyaret etmiş ve buranın ‘Geleceğe Miras Projesi’ kapsamına alındığını belirtmiştir. Yapılan çalışmalarda, buranın bir pazar yeri olduğu kesinleşmiş ve zemin döşemesinin taşları, aradaki koridorlar, pazara açılan dükkanlar, merdivenler ve su kanalları gibi önemli yapılar gün yüzüne çıkarılmıştır.