Eskişehir’e İstanbul’dan yol almak, hızlı denilebilecek bir seçenek olmasa da trenlerle pratik bir tercih sunuyor. Yaklaşık üç saatlik bir yolculuk, Odunpazarı’nın yeni yüzünü görmek için yeterli bir sürede sona eriyor. Odunpazarı Modern Müze (OMM) çevresinin yenilenmesiyle birlikte ziyaretçilerini çekmeyi sürdürüyor; bu durum, müzenin adını Türkiye’nin dört bir yanından gelen sanatseverlerin gündemine taşıyor. Kültürün ve şehir yaşamının nefesini hissettiren bu mekanda, her yıl titizlikle hazırlanan sergilerle sanatseverler karşılanıyor. Bu sezonda sunulan “Ferahfeza-Sofranın Evrensel Coşkusuna Yolculuk” adlı sergi de bu geleneği derinleştiriyor.

Küratörlüğünü OMM ekibinden Yağmur Elif Ertekin’in üstlendiği bu koleksiyon, geçmişten bugüne uzanan yaşam sevinçlerini görsel bir dille işlerken, ziyaretçileri neşenin ve beraberliğin farklı yönlerini keşfetmeye davet ediyor. “Ferahfeza” kelimesi Türk müziğinde bir makam olarak kullanılmasının ötesinde; sevinci artırmayı ve ferahlık vermeyi çağrıştıran bir anlam taşıyor. Sergi ise sofrayı, sadece yemeklerin yenildiği bir alan olmaktan çıkarıp, insanların duygularını, kültürel paylaşımları ve hayatın çok yönlü deneyimlerini barındıran merkezi bir mekân olarak konumlandırıyor.
Eserler Müzenin tüm katlarında sergileniyor; Abdülmecid Efendi’den Haluk Akakçe’ye uzanan geniş bir zaman aralığında üretilmiş çalışmalar, resimden fotoğrafa, videodan heykele pek çok disipline yayılarak izleyiciyle buluşuyor. TÜKETİM ELEŞTİRİSİ başlığı altında bu sergi, sofranın yalnızca bir yemek alanı olmadığını, konuşma, kutlama, yas, paylaşım gibi toplumsal etkinlikleri merkezi bir konumda tuttuğunu hatırlatıyor. Barlar, kahvehaneler ve salonlar gibi yaşam mekânlarının izlerini taşıyan kurgu, izleyiciye hayatın farklı yüzlerini sahneleyen bir deneyim sunuyor.
Eserlerin genelinde hâkim olan sıcak renkler ve deniz manzaraları, ziyaretçiye ilk anda ferahlatıcı bir his veriyor; bu iyimser tablo, ardından gelen tüketim eleştirileriyle dengeleniyor. Eren Göktürk, Fırat Engin ve Claudia Comte’nin çalışmaları, sürdürülebilirlikle tüketim arasındaki çelişkiye vurgu yapıyor. Açılışını kış mevsimine denk getiren bu sergi, gri havalarda bile kent sakinlerine iç açan bir deneyim vaat ediyor ve 13 Eylül 2026’ya kadar ziyaret edilebilir durumda kalacak. USTA İSİMLERİN ESERLERİ bölümünde ise Abdülmecid Efendi, Adnan Varınca, Anke Eilergerhard, Antonio Cosentino, Ara Güler, Aylin Zaptçıoğlu, Azade Köker, Can Sun, Cevat Dereli, Cevdet Erek, Cihat Burak, Claudia Comte, Ecem Yüksel, Elif Uras, Etel Adnan, Eren Göktürk, Erol Eskici, Ferruh Başağa, Fırat Engin, Fikret Mualla, Francesca Hummler, Gülsün Karamustafa, Hakan Gürsoytrak, Haluk Akakçe, Hans op de Beeck, Hilmi Can Özdemir, Hüseyin Bahri Alptekin, İhsan Oturmak, Mehmet Güleryüz, Merve Şendil, Mustafa Boğa, Nadide Akdeniz, Nedim Günsür, Neşe Erdok, Nezaket Ekici, Nuri İyem, Özer Toraman, Pınar Akkurt, Robbie McIntosh, Sinan Orakçı, Slim Aarons, Şahin Paksoy, Toygun Özdemir, TUNCA, Yaren Karakaş ve Zeki Faik İzer gibi isimlerin eserleriyle zenginleşen bir seremoniye dönüşüyor.












