Batı Anadolu’nun pop ve rock sahnesi, Flört ile uzun zamandır sürüp gelen bir içtenlik taşıyor. Dokuzuncu albümleri Üzüntü ve Muz Kabuğu’nun önceden internette yayımlanmış parçaları, eskiyle yeni arasındaki bağı güçlendiren bir demleme sürecinin sonucunu sunuyor. Bu eser, kuşağın değerlerini koruyarak zamanın ruhuna uygun bir sound yakalamayı sürdürüyor; belki de en çok Fuat Güner’e selam eden bir ifade olarak, “yalnızlık ömür boyu demiş abiler” sözlerinde yankılanan göndermeyi taşıyor. Eskiyle yeniyi aynı anda barındıran bu albüm, farklı tınılar ve sözlerde yeni bir anlatım sunuyor; Flört’ün yarım asırlık yolculuğunu özetleyen ve dinleyiciyi geçmişe götüren bir deneyim olarak karşımıza çıkıyor. Yeni şarkılar, önceki birikimin yeniden düzenlenmesiyle ortaya konurken, dinleyenler hem nostaljiye dokunur hem de bugünle hesaplaşan bir müzik deneyimine davet ediliyorlar.
Doğan Duru’nun yeni albümü Climax ise REDD topluluğundan tanıdığımız sanatçının üçüncü solo çalışması olarak, doğum gününde dijital platformlarda çıktı. 14 parçalık düzenlemelerinin çoğunu kendisi üstlenen Duru, vokal odaklı ve kişisel bir atmosfer yaratıyor. Sezen Aşku’nun “Ben de Yoluma Giderim” dışında tüm besteleri kendine ait olan albümün adıyla uyumlu olarak, ilk kez İngilizce bir şarkıya da yer veriyor. Bu çalışma, felsefi ve politik öğeleriyle dikkat çekiyor; toplumsal analizleri andıran dizeler, dinleyiciyi güncel meseleler üzerinde düşünmeye sevk ediyor. Doğan’ın yaklaşık yirmi yıllık birikimi, yükselen opera merakıyla birleşip temiz ve berrak bir ses tonuyla yansıyor. Elektronik ve Brit-pop etkilerini taşıyan parçalar, modern dünyanın namına karanlık taraflarını ve kalabalık şehirlerin yalnızlığını vurguluyor; dinlemek, katmanlı melodilerin oluşturduğu duygusal atmosferi deneyimlemekle mümkün oluyor. Yapısı ve akışı, tek tek şarkılardan çok albümün bütünselliğinde daha anlamlı bir deneyim sunuyor ve bu yüzden bütün halinde dinlemek daha tatmin edici bir sonuç veriyor.













