Fringe Festival 2023: Yenilikçi Etkinliklerle Dolu Bir Program
Her yıl yenilikçi ve yaratıcı projeleri bir araya getiren Fringe Festival, bu yıl da ulusal ve uluslararası işbirlikleri ile dolu bir program sunarak “sınırları” zorlamaya devam ediyor. Festivalin mekânları bu yıl çeşitlenerek, şehrin dört bir yanına yayılacak. Fringe etkinlikleri, şehrin farklı noktalarında gerçekleşecek ve bu sayede katılımcılara daha geniş bir deneyim sunulacak. Hem mekânlar hem de program detayları için festivalin resmi internet sitesi www.fringeistanbul.com‘u ziyaret etmekte fayda var.
Festivalin eş-kurucusu ve kültür politikaları direktörü Zeynep Uğur ile festivalin yeniliklerini ve bu yılki programı konuştuk.
Fringe Festival, her yıl programını çeşitlendirmeye özen gösteriyor. Bu yılki programda neler göreceğiz?
Her yıl festivali daha da geliştirmek için çaba sarf ediyoruz; bu yıl da bazı heyecan verici yeniliklerimiz var. Uzun yıllardır birlikte çalıştığımız ENKA Sanat ile bu sene ilk defa özel bir işbirliği gerçekleştirdik. 17 Eylül tarihinde ENKA Oditoryumu’nda sahnelenecek olan ünlü Japon ressam Katsushika Hokusai’nin hayatını konu alan “The Life of Hokusai” adlı gösteriyi büyük bir heyecanla bekliyoruz. Ayrıca, 20 Eylül’de Alan Kadıköy’de ilk defa bir gece gösterimi gerçekleştireceğiz. Singapur’dan gelen Decadance Company’nin “The 11th Hour” adlı gösterisi, festival programında yer alacak. Bu gösteri, ölüm ve sonrasındaki belirsizliklere dair hicivli bir bakış açısı sunarak karanlık bir dans komedisi niteliği taşıyor. “The 11th Hour” gösterisi saat 22.30’da başlayacak ve tam 60 dakika sürecek.
Bu yıl da şehre yayılmak üzerine bir planlama yapılmış. Bunun faydalarını nasıl görüyorsunuz?
Şehirle etkileşim kurmak, kentin dinamiklerine köklenmek ve gündelik yaşamın dışında hareketlilik yaratmak, festivalimizin başından beri hedeflerinden biri olmuştur. İstanbul, çok katmanlı bir yapıya sahip olup, her semtin kendine özgü dinamikleri ve sürpriz mekânları bulunuyor. Bu yıl, hem coğrafi açıdan geniş bir ölçekte farklı semtlerde katılımcılarla bir araya gelmeyi; hem de insanları, alışık olmadıkları mekanlara gitmeye teşvik etmeyi amaçlıyoruz. Son yıllarda İstanbul’da insanlar kendi mahallerine daha çok kapanmış durumda. Özellikle uluslararası katılımcılar için İstanbul’un farklı yüzlerini deneyimlemek büyük bir heyecan kaynağı oluyor.
Bu yılki en geniş katılımlı etkinlik Zorlu PSM’deki Tayvanlı ekibin “The Whisper of the Waves” gösterisi… Biraz anlatabilir misiniz bu gösteriyi?
15 Eylül’de Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahne’de gerçekleştireceğimiz etkinlik, şimdiye kadarki en geniş katılımlı gösterimiz olma özelliğini taşıyor. Tayvan’dan yükselen ve dünya çapında yankı uyandıran bir genç sanatçı topluluğu olan Whisper of the Waves, insanlığın en temel sorularından yola çıkarak sahne alıyor. Bu gösteri, bizi en temel ihtiyaçlarımızdan biri olan bağ kurma ihtiyacında buluşturuyor. Whisper of the Waves, izleyicileri bazı derin sorular üzerinde düşünmeye teşvik ediyor: İçinde bulunduğumuz çağın belirsizlikleri ve zorlukları arasında nasıl hayatta kalıyoruz? Gündelik hayatımızı nasıl sürdürüyoruz? Bizi ne ayakta tutuyor? Ne, devam etmemizi sağlıyor?