Mirza’nın betimleri, sadece yüzeysel bir görüntü sunmaktan öteye geçerek izleyiciyi doğa ile kent arasındaki ince sınırı keşfetmeye çağırıyor. Sanatçı, tuvalinde bu sınırı silmeye çalışıyor; kentin belleğinin kırılganlığına karşı duruşunu ortaya koyuyor. İlk bakışta bir manzara gibi görünen kompozisyonlar, yakından incelendiğinde yıkılmış kentlerin gölgelerini, unutulmuş doğanın izlerini ve bedenin kırılganlığını yansıtıyor.
Bu sergi, Görmenin ötesinde hatırlamaya yol açan bir deneyim olarak öne çıkıyor. Mirza, tuvalin katmanları arasında kaybolmuş olanla yüzleşmek için yeni bir alan yaratıyor. Dağların yüceliği, kent’in labirentleri ve bedenin sessizliği bu resimlerde ortak bir hafızanın direnişine dönüşüyor.
Sanatçı, sadece bireysel belleği ön planda tutmuyor; toplumsal bir hafıza inşa ederek doğa ve insanın birlikte kurduğu dünyanın kırılgan yanlarını görünür kılıyor. Nilüfer Belediyesi ise bu sergiyle yalnızca güncel sanat üretimlerini izleyiciyle buluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda kentin kültürel belleğini güçlendiren bir buluşma alanı yaratıyor.
Fütursuz Denemeler, sanatın toplumsal hatırlama gücünü yeniden gündeme getiriyor ve unutulanla yüzleşmenin estetik bir yolunu açıyor.













