Bodrum’un yeşilliklere kavuşması için ağaçlar diken, Türkiye’ye ilk greyfrutu taşıyan ve Yunanistan’dan getirttiği portakal/mandalina fidanlarıyla halkı buluşturan bir isimden bahsediyoruz: Cevat Şakir Kabaağaçlı. Onun takma adıyla Halikarnas Balıkçısı, Bodrum’un doğal ve tarihi zenginliklerini tanıtma vizyonuyla öne çıkar ve Türkiye’nin ilk belgeli rehberlerinden biri olarak anılır.
Yolculuğu yalnızca doğayla sınırlı kalmaz; antik uygarlıkların izlerini sürer, tarih ile dostluk kurar. Dönemin edebiyatçıları Sabahattin Eyüboğlu, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Sabahattin Ali ve Necati Cumalı ile başlayan geziler zamanla Mavi Yolculuk geleneğine dönüşür. Böylece sessiz bir balıkçı limanı olan Bodrum, onun katkılarıyla dünya çapında bir kültür limanına dönüşür.
FİLOS adlı belgesel proje, Cevat Şakir’in yaşamına yeni bir bakış sunmayı hedefliyor. Şairin kendini, doğayı ve yaşadığı kasabayı nasıl dönüştürdüğünü anlatan bu çalışma, kısa sürede izleyiciyle buluşacak. 1920’lerin ortasında Bodrum’a sürgün edilmesiyle başlayan dönüşüm süreci, Oxford eğitimi almış bir aydın olarak bahçıvanlığa adım atmasıyla derinleşir; dünya genelinden tohumlar getirterek kurak toprakları ağaçlarla buluşturur.
Başlangıçta Bodrum halkının önyargısına rağmen kalbinin onlara dokunuşunu fark ettirir ve balıkçıların, sünger avcılarının en yakın dostu olur. Meltem Ulu’nun “Halikarnas Balıkçısı’nın Yolculuğu” adlı eserinden hareketle senaryolaştırılan ve Orhan Tekeoğlu’nun yönettiği, Nurdan Tümbek Tekeoğlu’nun yapımcılığını üstlendiği “Filos” belgeselinin ilk gösterimi 62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde yapılacak. Bu festivalde Selahattin Paşalı, belgeselde Cevat Şakir’e hayat veren oyuncu olarak öne çıkıyor.
– Belgeselin yapım süreci hakkında bilgi alabilir miyiz? Orhan Tekeoğlu: Çekimler 2023 yazında başladı. Selahattin Paşalı, Bodrumlu kimliğini yansıtan fiziksel ve ruhsal dönüşümü canlandırdı. Ali Şengün, belgesel ekibi ile Selahattin arasında köprü görevi gördü ve arayışlarda oyuncu seçimini yönlendirdi. Selahattin, Bodrum’a gelişiyle başlayan hayatı ve deniz-ağaç sevgisini belgeselde somutlaştırdı.
– Sizin bu projedeki deneyiminiz nedir? Selahattin Paşalı: Kendimi Bodrum’a ait hissetmeyi zaman zaman zor bulsam da babamın Bodrum sevgisi beni bu projeye yönlendirdi. Onunla olan bağımız, bu yapıtın bir parçası olmamı sağladı ve bu deneyimden büyük mutluluk duyuyorum.
– Belgeselde Bodrum’un ekolojik ve toplumsal dokusu nasıl işleniyor? Nurdan Tümbek: Finansmanı Meltem Ulu’nun kişisel girişimleri, yayınevi katkıları ve Bodrum Deniz Müzesi’nin desteğiyle sağlayan ekip, yaklaşık 22 kişiyle röportajlar gerçekleştirdi. Proje, Bodrum insanıyla kurulan samimi diyalogları ve ekolojik mirası ortaya koyuyor.
– Altın Portakal’daki başarı ödülü sizin için ne ifade ediyor? Selahattin Paşalı: Festivalleri sinemamızın gelişimi için çok önemsiyorum. Bu ödül, geçmişten günümüze emeği olanlara duyulan minnettarlığı temsil ediyor ve geleceğe dair bir sorumluluk hissi veriyor. Kızıma iki Altın Portakal ödülü bırakabilmenin gururunu taşıyorum.
– Dijital platformlar için hangi projeler yolda? Paşalı: Netflix için 9 bölümlük bir uyarlama olan Masumiyet Müzesi’nde oynadım; bu dizi 2026 başlarında yayında olacak. Dijital platformlar, oyuncular için daha geniş fırsatlar sunuyor ve geçmişe dair de katkı sağlıyor. Deneyimsel olarak, bu tür yapımlar bana dönem projelerini daha yakından inceleme imkanı veriyor.
– Belgeselde sizleri en çok etkileyen an nedir? Paşalı: Cevat Şakir’in Bodrum ekolojik sistemine yaptığı katkılar ve bahçıvan olarak çalışmasının ardındaki vizyon beni etkiledi. Sürgün temasını Bodrum’a taşıyan bu dönüşüm, beni derinden etkiledi. Ayrıca Bodrum’a olan bağlılığı bugün bile ilham verici.
– Meltem Ulu’nun açıklamalarıyla belgeselin temeli nedir? Meltem Ulu: İnternet çağında bu kadar büyük ölçekli bir projeyi gerçekleştirmek kolay görünse de, o dönemde Bella Sombra gibi tohumları getirmek ve Bodrum’a adanmışlık göstermek gerçekten olağanüstüydü. O, doğaya adanmış bir yaşam sürdürmüş bir aydındı ve bu adanmışlık bugün de ilham verici.