HAMİYET-BİR PEYK MÜZİKALİ
Yakın zamanda ve çok erken yaşta kaybettiğimiz Peyk topluluğunun sevilen solisti İrfan Alış’ın en büyük hayallerinden biri, bir müzikal projesiydi. Çocukluk anılarında, evlerine sıkça misafir olan ve etrafı tarafından bazen yarı meczup olarak görülen Hamiyet isimli kadının trajedisini derinlemesine unutamamıştı. Bu kadındaki, görünmesi güç olan insani ve duygusal yönleri fark etmiş ve bunları sahneye taşıyacak bir müzikal tasarlamıştı. Ancak maddi imkanların kısıtlı olduğu şartlar altında bu hayali hayata geçirebildi, ve maalesef kısa sürede sahneleme fırsatı buldu. İrfan’ın bu büyük hayali, onun vefatından sonra da yaşamaya devam etti.
Deniz Madanoğlu’nun kaleme aldığı, Işıl Kasapoğlu’nun yönettiği “Hamiyet” müzikali, Peyk topluluğunun usta oyuncularıyla ve performansıyla seyircilerin beğenisine sunuldu. Ne yazık ki, sahnelediği süre boyunca sadece kısa bir zaman diliminde gösterim yapılabildi ve ardından plak kaydı için çalışmalar başlatıldı. Ancak bu süreçte, maalesef İrfan hayatını kaybetti ve bu değerli eser onun hayaliyle sınırlı kaldı. Hamiyet sadece bir müzikal değil, aynı zamanda bir anı ve sevgi yumağıdır. Açılır kapanır kapaklı ve sınırlı sayıda, toplam 1000 adet basılan “HamiyetBir Peyk Müzikali” plak albümünde, “Denizdeyim” adlı şarkının konser versiyonuyla birlikte toplam 13 şarkı yer alıyor. Bu albüm, Peyk topluluğunun 30 yıldır aynı kadroyla devam eden yolculuğunun son önemli durağıdır. Ancak, bu eser aynı zamanda büyük bir umut ve devam etme arzusunu da temsil etmektedir; bekleyip göreceğiz.
HİSİKABLELVUKU ‘CEREYAN’ (HKV RECORDS)
Müzik dünyamızda nadir görülen bir uyum ve ruh birliği örneğiyle karşı karşıyayız. Hissikablelvuku adı altında, kader birliği yapan üç müzisyeni uzun yıllardan beri çeşitli müzik oluşumlarında tanıyoruz, ancak bu kadar bütünleşmiş ve kâmil bir uyumla ilk kez bir araya gelişlerine tanıklık ediyoruz. Gitar, çağlama ve vokalde Volkan İncüvez, bas gitarda Okan Kaya ve davulda Berkan Tilavel; üçü de çok yönlü ve yetenekli müzisyenlerdir. Bu ilk albüm, yaklaşık 40 dakika süren ve tamamı canlı ve doğaçlama kayıtlardan oluşan beş parçadan oluşmaktadır. “Cereyan” adlı bu albüm, eser miktarda ezber bozucu unsurlar içermektedir.
Bu proje, tesadüfen gerçekleşen bir akşam karşılaşmanın sonucudur; ilk buluştuklarında herhangi bir ön hazırlık yapmadan, ruh dilleriyle anlaşıp, içtenlikle çalmışlardır. O anki ruh halinin, müzik aracılığıyla ortaya konmuş hali budur. Bir yanıyla spiritüel, diğer yanıyla düşünsel bir yapıya sahip olan “Cereyan”, kolektif ve özgün bir albümdür. Burada herhangi bir partisyon veya önceden yazılmış riffler ve dörtlükler yerine, doğaçlamalar ön plandadır. Uzun parçalar, çeşitli tınılar ve tarzlar arasında geçiş yaparken, eski Türkçe ve Arapça sözler vokal bölümlerinde oynamakta, müziğin sınırlarını zorlamaktadır. “Cereyan” sadece bir müzik albümü değil, aynı zamanda bir varoluş biçimi ve içsel bir deneyimdir. Sanki, bu eser plak olarak da basılacak gibi bir his var. Bu içsel yolculuk, özgünlüğü ve samimiyetiyle dinleyiciyi derinden etkilemeyi amaçlamaktadır.