İstanbul Filarmoni Derneği, 80. yıl dönümünü özel konserlerle kutlayarak müzikseverlere klasik müziğin eşsiz eserlerini sunuyor. 9 Nisan saat 19.00’da, soprano Esra Özbir, piyanist Burcu Ersin ve balalayka virtüözü Aleksandr Petuhov’un sahne alacağı “Troyka Konseri”, Surp Asdvadzadzin Ermeni Katolik Katedrali‘nde gerçekleştirilecek. Aynı mekânda 11 Nisan saat 19.00’da, İFD Quartet konseri ile dinleyicilerle buluşacak; bu dörtlüde Yonca Sülün (1. keman), Gaye Süslüoğlu (2. keman), Verda Gül (viyola) ve Şafak Erişkin (çello) yer alacak. Ayrıca, 25 Nisan saat 19.00’da piyanoda Işıl Giray Uysal ve viyolada Füsun Naz Altınel ile “Baharın İlk Tınıları” konseri dinleyicilere sunulacak. 12 Nisan saat 19.00’da ise Kadıköy Surp Levon Ermeni Katolik Kilisesi’nde, Ceyda Sağlam, Verda Karaçil Cerit ve Ayşem Ersoy‘dan oluşan “Trio Galante”, “Baharda Müzikal Tınılar” adlı bir konser verecek.
İstanbul Filarmoni Derneği’nin başkanı Atilla Tuna ile derneğin geçmişi, bugünü ve gelecekteki etkinlikleri üzerine bir sohbet gerçekleştirdik.
– İstanbul Filarmoni Derneği’nin 80. yılına girerken, bu köklü kuruluşun nasıl ortaya çıktığını paylaşabilir misiniz?
İstanbul Filarmoni Derneği, klasik müzik alanında hala aktif olan yalnızca İstanbul’un değil, Türkiye’nin en eski ve en köklü sivil toplum kuruluşlarından biridir. Nadir Nadi, Cemal Reşit Rey, Halit Ziya Uşaklıgil ve Lütfi Kırdar gibi önemli kişilerin kurucuları arasında yer aldığı dernek, Türkiye’de ve İstanbul’da çoksesli Batı müziğinin yaygınlaşması ve kökleşmesi için bir vizyon geliştirmiştir. Çoksesli Batı müziği, Türk devrimi ile doğrudan ilişkilidir ve İstanbul Filarmoni Derneği, Atatürk devrimleri arasında Türk müzik devriminin öncüsü olarak kabul edilmektedir. Derneğimiz, 1945-1960 yılları arasında düzenli abonman konserleri organize etmiş ve İstanbul’da klasik müzik alanında yeni sahnelerin açılmasına öncülük etmiştir. Bu nedenle, İstanbul Filarmoni Derneği, köklü bir Cumhuriyet kurumu olarak büyük bir öneme sahiptir.
– 80. yıl özel etkinlikleri bizlere neler sunacak?
2024/25 sezonu, bizim için son derece anlamlı bir dönüm noktası. 80 yıl önce bu yola çıkan kurucularımıza layık olmaya çalışıyoruz. Derneğimizin kuruluş amaçlarına uygun olarak pek çok konser planladık. Bu yıl dönümüne özel olarak toplamda 80 konser hazırladık. Şu ana kadar sezon için planladığımız tüm konserleri başarıyla gerçekleştirdik. Geniş bir yelpazeye yayılan konserlerimiz arasında, Rey Ensemble’ın temmuz ayında Kuzey Makedonya’da düzenlenen “Uluslararası Ohri Festivali”ne davet edilmesi de yer alıyor. İFD’nin bir topluluğunun ülkemizi yurtdışında temsil edecek olması beni oldukça mutlu ediyor. 80. yıl konserleri, 24 Haziran’da AKM Türk Telekom Opera Salonu’nda İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın vereceği özel bir konserle taçlanacak.
– Gelecek yıllar için yeni projeleriniz var mı?
Geçen yıl başlattığımız düzenli kilise konserlerine yeni mekânlar ekleyerek devam etmeyi planlıyoruz. İstanbul Filarmoni Orkestrası olarak, Atatürk Kültür Merkezi’nde aylık düzenli konserler düzenlemeyi arzuluyoruz. Kadıköy Belediyesi’nin mekanlarında da İFO’nun düzenli konserlerini gerçekleştirmek istiyoruz; zira Kadıköy seyircisi orkestramıza büyük ilgi gösteriyor ancak belediye klasik müzik konserlerimize yeterince destek vermiyor. Belediye başkanımız Mesut Kösedağı ile geçen yıl bu konuda bir görüşme talep ettik, fakat henüz bir sonuç alamadık. Önümüzdeki sezon, aylık düzenli konserlerimizi Kadıköy’deki CKM veya Süreyya’da gerçekleştirmek istiyoruz. Bunun yanı sıra, büyük bir hayalim var: Geçen ay Avustralya’nın Sidney şehrindeydim ve oraya her gidişimde İstanbul’u anımsıyorum. Bunun iki sebebi var: Birincisi, Darling Körfezi’nin İstanbul Boğazı’na benzemesi. Diğeri ise, İstanbul’un doğal güzellikte benzer bir konumda olmasına rağmen Sidney Opera House gibi ikonik bir konser mekânının olmamasıdır. Sidney Opera House’u her gördüğümde, “Neden İstanbul’umuzda böyle bir yapı yok?” diye düşünüyorum ve üzülüyorum. İstanbul Filarmoni Derneği olarak, vizyonumuz bu tür ikonik bir yapıyı şehrimize kazandırmak. Bu yapının nerede kurulması gerektiğini de belirtmek istiyorum: Kadıköy’de, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait büyük bir arazi var; şu anda İspark otoparkı olarak kullanılıyor. Kadıköy’e siluet kazandıracak, ikonik bir filarmoni binasını İstanbul’a kazandırmayı hedefliyoruz.