Gökyüzüne Dokunan Beyaz Kule: Mulegns’te 3D Yazıcıyla İnşa Edilen Efsanevi Yapı
İsviçre’nin eşsiz doğasıyla ünlü, küçük ve şirin Mulegns köyünde, zamanın ötesine geçip modern teknolojinin sınırlarını zorlayan büyüleyici bir yapı yükseliyor. Bu yapı, “Tor Alva” ya da daha çok bilinen adıyla “Beyaz Kule” olarak anılıyor ve dünyanın en yüksek 3D baskı yapılarak inşa edilen binası olma unvanını taşıyor. Yaklaşık 30 metre yüksekliğe sahip olan bu devasa yapı, 10 katlı bir bina kadar büyük ve etkileyici bir görünüm sergiliyor.
Projede kullanılan tasarım, bölgenin tarihsel ve kültürel dokusunu yansıtan özgün detaylarla şekillendirilmiş. Özellikle bölgenin geleneksel şekerleme üretiminden ilham alınarak, yapının katman katman pastaya benzeyen görünümü tasarlandı. Ayrıca, kuyumculuk sanatındaki ince işçilik detayları da bu yapıya yansıtılarak estetik bir bütünlük oluşturuldu. Bu projeyi hayata geçiren öncü kuruluş Origen Kültür Vakfı ve İsviçre’nin önde gelen üniversitesi ETH Zürih’in ortak çalışmasıyla ortaya çıkan kule, yenilikçi teknolojilerin somut bir örneği olarak dikkat çekiyor.
Giovanni Netzer liderliğindeki ekip, bu yapıyı “teknolojinin sınırlarını zorlayan büyük bir başarı” olarak tanımlıyor. Netzer, yaptığı açıklamada bu yapının inşaat sektöründe devrim yaratmakla kalmayıp, sürdürülebilir turizmi desteklediğini ve köye yeni bir kültürel canlılık kazandırdığını belirtiyor. 20 Mayıs’ta ziyaretçilere kapılarını açan kule, şu anda rehberli turlar ve çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Temmuz ayı itibarıyla, kulenin tepesinde bulunan kubbeli tiyatro sahnesinde çeşitli gösteriler ve performanslar düzenlenmeye başlanacak. 32 kişilik küçük tiyatro, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunarken, çevredeki muhteşem dağ manzaralarıyla bütünleşiyor ve doğa ile iç içe sanatsal etkinliklere imkan tanıyor.
Bu özel yapı, özellikle nüfusu hızla azalan Mulegns köyüne yeni bir hareketlilik ve umut getirmeyi amaçlıyor. 1900’lerde 140 kişi olan köy nüfusu, 1980’lerde 50’ye, 2000’lerde ise sadece 30 kişiye kadar düşmüş durumda. Tarihi ve kültürel mirasın tehdit altında olduğu bu köyde, Tor Alva projeleriyle birlikte bölgedeki yaşamın yeniden canlanması hedefleniyor. Bu yapı, turizmin ve medya ilgisinin artmasıyla birlikte köyün yeniden hareketlenmesine katkı sağlayacak.
Yapıda kullanılan 32 sütun, her biri detaylı ve özgün süslemelerle donatılmış olup, tamamen 3D yazıcı teknolojisiyle üretildi. Bu sütunlar, gelişmiş robot kolları tarafından hazırlanan ve özel formüle edilmiş beton karışımıyla katman katman inşa edildi. ETH Zürih’teki Yapı Malzemeleri Enstitüsü’nden Profesör Robert Flatt ve ekibi tarafından geliştirilen bu özel beton, hem şekil verme kolaylığı sağlıyor hem de hızlıca sertleşerek yapının üst katmanlarını destekliyor. Yaklaşık beş ay süren üretim ve montaj aşamasının ardından, sütunlar Mulegns yakınlarındaki Savognin kasabası’nda bir araya getirildi ve oradan kuleye taşındı.
Uzmanlar, bu projenin, mimarlık ve inşaat alanında devrim niteliğinde bir adım olduğunu düşünüyor. 3D baskı teknolojisi sayesinde, alışılmışın dışında tasarımlara ve karmaşık yapısal detaylara ulaşmak mümkün hale geliyor. Bu yeniliklerin, geleceğin yapı tekniklerinde önemli bir rol oynayacağı öngörülüyor. Projenin toplam maliyeti açıklanmasa da, benzer projelerin milyonlarca İsviçre Frangı tutması nedeniyle büyük bir yatırım gerektirdiği biliniyor.
Tor Alva, Mulegns’te kalıcı olmayacak; planlanan 2030 yılına kadar başka bir bölgeye taşınarak, yeni kalkınma projelerine destek verecek. Bu süreçte, kulenin sağladığı turizm ve medya ilgisi sayesinde, Mulegns’in yeniden nüfus artışına geçeceği ve bölgenin ekonomik açıdan canlanacağı öngörülüyor. Bu yapı, sadece bir mimari başarı değil, aynı zamanda bölgesel kalkınma ve sürdürülebilirlik açısından da önemli bir adım olarak kabul ediliyor.