1991’de Almanya’da kurulan Karakan grubu, Cartel’in üçlü oluşumundan biri olarak Türkçe rap sahnesinin kritik yapı taşlarından oldu. Alper Ağa ve Kabus Kerim’in katılımıyla şekillenen bu ekip, 1995 turnesi sırasında kaydedilen Al Sana Karakan albümüyle Türkçe rap dünyasında ses getirdi. Def Jam’in etkileriyle gecikse de 1997’de Neşe Müzik/Plaza Müzik etiketiyle kaset ve CD olarak raflarda yerini aldı. Şarkı sözleri doğrudan ve samimi bir dille yazılır, alt türler arasında hardcore gangsta rap’e yakın bir çizgiyle ilerlerken yerel motiflerle özgün bir yol çizerdi. Karakan, Erkin Koray’ın Yağmur’undan Barış Manço’nun ve Jimi Hendrix’in sampler’larından esinlenen üretimiyle, uzun yıllar boyunca Türkçe rap’in kurallarını kendine göre yeniden yazdı. 28 yıl önce çıkmasına rağmen eser, bugün bile kült statüsünü korudu ve plak olarak ilk kez, açılır kapaklı ve poster hediyeli olarak gün yüzüne çıktı.

FERNWER / KAYIP SESLER adlı proje ise MÜZİK HAYVANI ve SOMİLK etiketlerinin ortak çalışmasıyla, ismi verilmeden numaralandırılmış yedi parçalık bir albümü temsil ediyor. Eray Düzgünsoy’un kontrbas, piyano, perküsyon ve gitar; Bamdad Espahbod’un şakuhaçi, basgitar, piyano ve elektronik performanslarıyla oluşturulan ikili, tüm kompozisyonların yaratıcı gücünü paylaşıyor. Doğa ile modern hayatın kesişimindeki seslerden beslenen bu müzik, yaprak hışırtısından rüzgârın uğultusuna, yağmur damlalarının cama vuruşundan kedinin mırıltısına uzanan geniş bir ses imgesi sunuyor. Psikolojik etkisi yüksek, minimal tınılarla dokunan bu çalışmalar, görsel olarak gizemli pop art kolajlarını da düşündürüyor. Elektronik bir melankoliyi barındıran “Kayıp Sesler”, bir tür modern zamanlar senfonisi niteliğinde. Zihnî çarklar, var olan ama belki bir daha asla duyulamayacak seslerin bir envanter halinde toplanması amacıyla hayata geçti. Koordinatörlüğünü Cem Sorguç’un üstlendiği bu çalışma, Baumit sponsorluğunda üretildi ve dijital platformlarda yayımlanırken sınırlı sayıda plak olarak Mayıs 2024 civarında Müzik Hayvanı ve SoMilk işbirliğiyle dağıtıma çıkmadı. Nadiren bulunan bu kayıtlar, hem zihinsel hem de fiziksel olarak değerini koruyor.













