Neredeyse görünmez olan karanlık kuyruklu yıldızlar, uzun zamanlar önce Dünya’daki suyun büyük bir kısmının gezegenimize gelmesinden sorumlu olabilir. Ancak, şu an Icarus dergisinde yayımlanmak üzere kabul edilen ve ön baskı platformu arXiv’de bulunan yeni bir araştırmaya göre, bu kuyruklu yıldızlar Dünya için ciddi bir tehdit oluşturabilir.
Güneş sistemimizin diğer bölgelerinden gelen bu kuyruklu yıldızlar genellikle küçük boyutludur ve Dünya’ya yaklaşırken hızla hareket ederler. Araştırmacılar, bu karanlık kuyruklu yıldızların suyun ve yaşam için gerekli diğer bileşenlerin Dünya’ya ulaşmasında önemli bir rol oynadığını düşünmektedir. Ancak bilim insanlarının yaptığı yeni uyarılar, yaşamın başlangıcında etkili olmuş olabilecek bu kuyruklu yıldızların günümüzde ve gelecekte insanlık için ne kadar tehlikeli olabileceğini ortaya koyuyor.
Bu kuyruklu yıldızlar, isimlerinden de anlaşılabileceği gibi son derece zor tespit edilmektedirler. Tespit edilmelerinin güçlüğü, insanlığın farkına varmadan Dünya’ya yaklaşmalarına ve hatta çarpmalarına yol açabilir. Bunun yanı sıra, bu küçük uzay kayaları hem asteroitler hem de kuyruklu yıldızlar gibi davranabilmektedir. Karanlık kuyruklu yıldızlarda, gaz çıkışı ya da uçucu elementlerin buharlaşmasıyla ilgili herhangi bir belirti görünmemektedir. Ancak, daha büyük ve geleneksel kuyruklu yıldızların izlediği mükemmel yörüngeleri takip etmemekte ve bu durum, onların yörüngelerine etki eden başka bir kuvvetin var olabileceğini düşündürmektedir.
Gezegenimizi bu gizemli ve tespit edilmesi zor nesnelerden korumak adına, etrafımızda serbestçe dolaşan asteroitlerin, kuyruklu yıldızların ve diğer karanlık kuyruklu yıldızların popülasyonunu derinlemesine incelememiz ve bu nesneleri tespit etmenin yollarını bulmamız elzemdir. Bu süreçte, muhtemelen D.A.R.T. testinden daha etkili yöntemler geliştirmemiz gerekecektir. Zira, bu tür tehditler karşısında hazırlıklı olmak, insanlığın geleceği için büyük bir önem taşımaktadır.