Knidos Antik Kenti’nde Tartışmalar Devam Ediyor
Datça’nın en uç köşesinde yer alan Knidos Antik Kenti, Türkiye’nin en önemli tarihi ve kültürel varlıklarından biri olarak öne çıkıyor. Antik kentin bulunduğu alana yapılması planlanan otopark, tartışmalara yol açarken, bu süreçte bazı buluntuların zarar gördüğü iddiaları da gündeme geldi. 1990’lı yılların ortalarından itibaren kazı çalışmaları süren bu tarihi alan, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 25.09.2024-16444 tarihli onayıyla uygulamaya konulacak olan “Knidos Örenyeri Çevre Düzenleme ve Ziyaretçi Karşılama Merkezi Yapımı” projesi çerçevesinde düzenlemeler geçiriyor.
Antik kentin bulunduğu alanda “Knidos Otopark Alanı” revizyonu ve düzenlemesi yapılması, farklı düşüncelere yol açtı. Bakanlığın, antik kentleri ziyaret edenlerin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tuvalet ve kafe gibi işletmeleri antik alanların yakınında konumlandırması, bazıları tarafından tarihe geri getirilemeyecek zararlar olarak değerlendiriliyor. Tüm bu çalışmaların yanı sıra otopark alanının eklenmesi, antik kentin içinde veya yakınında neden bu tür düzenlemelerin yapıldığını sorgulatıyor.
Uzmanlardan Açıklamalar
Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi ve Knidos Kazı ve Restorasyon Başkanı Prof. Dr. Ertekin Doksanaltı ile Kültürel ve Doğal Mirası İzleme Platformu yöneticisi arkeolog-editör Nezih Başgelen, konuyla ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu.
‘Kültür Varlığı Zarar Görmedi’
PROF. DR. ERTEKİN DOKSANALTI
(Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi, Knidos Kazı ve Restorasyon Başkanı)
“Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun onayı ile uygulanması planlanan ‘Knidos Örenyeri Çevre Düzenleme ve Ziyaretçi Karşılama Merkezi Yapımı’ projesinin önemli bir kısmını ‘Knidos Otopark Alanı’ revizyonu oluşturuyor. Her yıl artan yerli ve yabancı ziyaretçi sayısıyla Knidos Ören Yeri, özellikle Temmuz-Eylül aylarında yoğun ziyaretçi akınına uğruyor. Bu durum, mevcut otopark alanının yetersiz kalmasına ve zaman zaman kazalara yol açmasına neden oluyor. Proje kapsamında, mevcut otopark genişletilerek hem tur otobüslerine hem de özel araçlara uygun hale getirilecek.
Ayrıca, kazı çalışmalarında arkeolojik metodolojiye uygun olarak ilerlenmiş ve herhangi bir kültür varlığı zarar görmemiştir. Gerekli tesviye çalışmalarında, kent dışından hiçbir hafriyat veya dolgu malzemesi kullanılmamıştır. İlgili alandaki toprak yığını, sadece Knidos Ören Yeri’ndeki farklı alanlardan çıkan kazı toprağıyla desteklenmiştir ve Bayram dönemindeki ziyaretçi yoğunluğu göz önüne alınarak bu çalışmalar sürdürülmektedir.”
Otopark Sorunları ve Çözüm Önerileri
NEZİH BAŞGELEN
(Kültürel ve Doğal Mirası İzleme Platformu yöneticisi, arkeolog-editör)
“Arkeolojik sit alanlarımızda koruma ve kullanım koşullarının dengeli bir şekilde uygulanması, en önemli sorunlardan biri olan otopark ihtiyacı ile ilgili gelişigüzel girişimlerin artmasıyla zorlaşıyor. Kitle turizminin gözde ören yerlerinde, araçların gelişigüzel bırakılması arkeolojik alanların korunmasında ciddi sıkıntılara yol açıyor. Ziyaretçiler, tarihi anıtları görmek istediklerinde, çoğunlukla araçlarıyla anıtların dibine kadar gitme eğiliminde. Bu durum, zaman zaman fiziksel zararlara da neden olmaktadır.
Bu nedenle, arkeolojik sit alanlarımızda alan yönetimleri etkin hale gelene kadar otopark sorunlarının öncelikle çözülmesi ve rasyonel bir şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Örneğin, Datça’daki Knidos ören yeri, bu sorunun tipik bir örneğidir.
GÖBEKLİTEPE ÖRNEĞİ
Ege Denizi ile Akdeniz arasında doğu-batı yönünde uzanan 70 km uzunluğundaki Reşadiye (Datça) Yarımadası’ndaki Knidos Antik Kenti, eşsiz konumu, barındırdığı arkeolojik kalıntılar ve çifte limanı ile tarihe geçmiş önemli bir yerleşimdir. Her geçen yıl daha fazla yerli ve yabancı turistin ilgi odağı olan Knidos’taki mevcut otopark alanının, karayolundan gelen ziyaretçiler arttıkça yetersiz kaldığı görülmektedir.
Coğrafi kısıtlar ve sit alanı kuralları gereği, yeterli bir otopark alanı ören yerine gelmeden biraz daha uzak bir yerde planlanabilir. Knidos gibi eşsiz bir ören yeri için, Batı’da uygulanan özel çözümler ve karadan-denizden servis hizmetleri gibi alternatifler geliştirilebilir. Bu sorun, daha fazla karmaşa yaratmadan, uzmanların ortak aklı ile uluslararası örnekler göz önünde bulundurularak bir an önce ele alınmalıdır. Göbeklitepe’deki gibi başarılı bir uygulama, Knidos için de uygun bir şekilde planlanabilir.”