Küba’nın Mücadelesi: “Ben Fidel” Oyunu Sahneye Doğru
Küba halkının direnişini ve Fidel Castro’nun yaşam mücadelesini ele alan “Ben Fidel” adlı oyun, tiyatro severlerle buluşmak için gün sayıyor. Onur Erbilen tarafından yazılıp yönetilen bu etkileyici eser, Fidel Castro rolünde Tolga Pancaroğlu’nu sahneye çıkartıyor. Oyun, Castro’nun hayatını, Küba Devrimi’ni ve bağımsızlık mücadelesini derinlemesine inceliyor. Seyircilere sorulan temel soru ise şu: Peki, Küba bu zorlukların üstesinden nasıl gelebildi? Bu sorunun yanıtını ise doğrudan Fidel’in perspektifinden dinleme fırsatı buluyoruz.
Oyun, 31 Ocak’ta saat 20.30’da Kadıköy Eğitim Sahnesi’nde, ardından 5 Şubat’ta aynı saatte Caddebostan Kültür Merkezi’nde sahnelenecek. Oyun, özellikle Fidel Castro ve Küba’yı tanımayan genç izleyicilere bu devrimci figürü tanıtmanın yanı sıra, daha önce bilgi sahibi olan izleyiciler için de mücadele ateşinin yeniden alevlenmesini sağlıyor. En önemlisi, umudun en büyük silah olduğuna dikkat çekiliyor. Yani, umut edersek başaramayacağımız hiçbir şeyin olmadığını, dünyadaki kötülüklere karşı “Ben Fidel” diyerek karşı durmamız gerektiği vurgulanıyor.
Onur Erbilen ile oyunun teması üzerine konuştuğumuzda, “Kapitalizm insanlığın bütün değerlerini altüst etti, dünya yok oluyor, insanlık çürüyor” ifadeleri dikkat çekiyor.
Neden “Ben Fidel”?
Dünya, frenleri patlamış bir kamyon gibi hızla felakete sürükleniyor. Dünya nüfusunun büyük bir çoğunluğu yoksullaşırken, temel ihtiyaçlara bile ulaşmakta zorlanıyor. Buna karşılık, milyarderler çoğalıyor ve bu insanlar, sermayelerini artırabilmek için baskıcı totaliter rejimleri destekleyerek kötü gidişatı hızlandırıyorlar. ABD, İsrail ve Avrupa’nın dünyaya dayattığı bu sistemin çöküşünü, Covid-19 salgınında açıkça gözlemledik. Kapitalizm, insanlığın değerlerini altüst etti, dünya yok olma tehlikesiyle karşı karşıya, insanlık ise çürümeye başladı. Ancak en önemlisi, umudun tükendiği bir dönemden geçiyoruz.
Sosyal medya ve televizyonun pençesinde yaşam mücadelesi veren günümüz insanının, dünyanın geldiği duruma ve yapılması gerekenlere dair bir fikri bile yok. Çünkü umudu elinden alındı. İşte bu yüzden “Ben Fidel!” Umut kaybettiğimiz yerde, yeniden kazanmak için, ne olursa olsun mücadele etmemiz gerektiği için ve dünyada paradan daha değerli şeyler olduğuna inanmak için bu oyunu sahneye koyuyoruz.
‘Oyuncu Bulmakta Zorlandım’
Oyunun sahnelenme sürecine dair düşüncelerini paylaşan Erbilen, “Oyun metnini yazmam yaklaşık beş yıl sürdü. Fidel Castro ve Küba Devrimi üzerine çok az kaynak bulunmakta ve mevcut kaynakların çoğu ABD yanlısı bir bakış açısıyla yazılmış. Bu nedenle doğru bilgiye ulaşmak oldukça zordu. ABD ve küresel sermaye, Fidel ve Küba imajını zedelemek için medya ve sanat araçlarını etkin bir şekilde kullanmış durumda. Son nefesine kadar ülkesi için çalışan Fidel, genellikle despot bir diktatör olarak tanıtılırken, Küba halkının kazanımlarından bahsedilmiyor.” diyor.
Oyuncu Seçim Süreci
Erbilen, “Fidel Castro’yu oynamak, ‘Ben Fidel’ demek demektir. Orijinal ifadesi ‘Yo Soy Fidel’ olan bu söz, ilk kez Fidel Castro’nun cenazesinde toplanan kalabalık tarafından dile getirildi ve bu, dünyadaki tüm haksızlıklara karşı bir duyarlılığı temsil eden bir haykırıştı. Bu haykırışı sahneye yansıtacak oyuncuyu bulmakta epey zorlandım.” şeklinde devam ediyor. “Her oyuncu biraz solcu görünüm sergiliyor, her oyuncunun sol yumruğu havada ama bu tarz bir oyunda herkes biraz geri durdu. İçinde bulunduğumuz dönemin etkisi de bu durumu pekiştiriyor. Üç-beş yılımı Fidel’i oynayacak oyuncuyu aramakla geçirdim. Nihayetinde bu yolda Tolga Pancaroğlu’yla kesiştik. Kendisi Fidel Castro üzerine çok okudu, derinlemesine çalıştı ve karakteri müthiş bir şekilde içselleştirdi.”