“Good Will Hunting” filmini izleyenler hatırlayacaktır; bir üniversitenin koridorlarında çözülemeyen bir matematik denklemi tahtaya yazılır ve kimse çözemez. Ta ki temizlikçi olarak çalışan dahi Will Hunting bunu başarana kadar…
Sinema tarihinde yer etmiş bu sahne, yıllardır çözümü mümkün görülmeyen matematik problemlerini anlatan güçlü bir metafordur. Ancak bu kez, benzer bir problem gerçek hayatta bilim insanları tarafından ele alındı ve ciddi bir ilerleme kaydedildi.
Matematiğin en eski problemlerinden biri: Beşinci derece ve üzeri polinomlar
Uzun yıllardır matematikçiler ikinci, üçüncü ve dördüncü dereceden polinom denklemlerini çözmenin yollarını biliyor. Fakat beşinci derece ve üzeri polinomlar için genel geçerli bir çözüm formülü geliştirmek mümkün olmamıştı. Bu durum, 1832 yılında ünlü Fransız matematikçi Évariste Galois tarafından matematiksel olarak kanıtlanmıştı. Galois, beşinci dereceden itibaren polinomların geleneksel cebirsel yöntemlerle çözülemeyeceğini ispatlamıştı. O günden bu yana, bu alan matematikçilerin sınırlarını zorladıkları prestijli bir mücadele alanı oldu.
2025 yılında yeni yaklaşım: Wildberger ve Rubine’in çözümü
Norman Wildberger ve Dr. Dean Rubine isimli araştırmacılar, bu klasik problemi farklı bir açıdan ele alarak yeni ve devrim niteliğinde bir çözüm geliştirdi. Bu yeni yöntem, irrasyonel sayı kökleri (karekök, küpkök gibi) kullanmak yerine, güç serileri ve geometrik desenler aracılığıyla çözüme ulaşmayı amaçlıyor. Wildberger, irrasyonel sayıların sonsuz ve tekrarlanmayan doğasının hesaplamaları karmaşık hale getirdiğini öne sürüyor. Bu nedenle, geliştirilen yöntem, sonsuz terimleri içeren güç serileriyle yaklaşık çözümler üretip, irrasyonel sayılarla uğraşmadan sonuçlara ulaşmayı hedefliyor.
Catalan sayılarından hiper-Catalanlara ve geometrik desenlere uzanan yeni bir yol
Bu yaklaşımın temelinde Catalan sayıları yatıyor. Catalan sayıları, belli bir çokgenin kaç farklı şekilde üçgene bölünebileceğini gösteren özel bir sayı dizisidir. Bu dizinin, ikinci derece polinomlarla olan ilişkisi uzun zamandır bilinse de, Wildberger ve Rubine bu kavramı genişleterek, dörtgen, beşgen gibi çokgenleri de kapsayan hiper-Catalan sayı dizilerini ortaya koydu. Bu yeni diziler, çokgenlerin yüz sayısına göre katmanlı seriler oluşturarak, polinomlar için benzersiz geometrik desenler ortaya çıkarıyor. Bu sayısal desenler, araştırmacılara Jeot (The Geode) adını verdikleri yeni bir sayı kümesi kazandırdı. Bu küme, Catalan sayılarının ardındaki gizemli düzenin çok daha geniş ve derin bir yorumunu temsil ediyor. Bu yeni yöntem, klasik cebirin köklere dayalı çözümünden uzaklaşarak, geometrik desenleri ve seri hesaplamalarını kullanarak alternatif bir çözüm paradigması sunuyor. Eğer bu yaklaşım daha da geliştirilirse, cebirsel çözüm yöntemlerinin yeniden tanımlanmasına yol açabilir.
İşte size yeni nesil matematik: Bu bilgiler günlük hayatımıza nasıl yansıyacak?
Belki de en çok merak edilen soru şu: “Bunun bize ne faydası olacak?” kısa vadede, günlük yaşamda gözle görülür bir değişiklik yaratmayacak gibi gözükse de, uzun vadede birçok alanda köklü dönüşümler sağlayacak. Mühendislikten yapay zekaya, 3D grafik tasarımından uzay araştırmalarına kadar birçok alanda bu tarz denklemler sürekli karşılaşılıyor. Örneğin, geleceğin gelişmiş bir video oyunu, daha gerçekçi yapay zekâ uygulamaları veya eşsiz mimari tasarımlar, arka planda bu matematiksel çözümler sayesinde ortaya çıkabilir. Uzay çalışmalarında karmaşık hesaplamalar, bilgisayar grafiklerinde görsel detayların iyileştirilmesi gibi alanlarda bu yeni yöntemlerin sağladığı avantajlar uzun vadede hayatımıza yansıyacak. UNSW’de geliştirilen bu yeni yaklaşım, matematiğin temel taşlarını sarsmadan, çözülmesi imkansız görülen problemlere farklı bir pencere açıyor. Belki de o unutulmaz filmdeki o denklemi, gerçek hayatta farklı bir çözüm yoluyla aşmak mümkün olacak.