Maydos Kilisetepe Höyüğü’nde 2010 yılından beri sürmekte olan kazı çalışmaları, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Göksel Sazcı başkanlığında ve 25 kişilik bir ekip tarafından yürütülüyor. Bu yıl elde edilen buluntular, Troya Savaşı’nın Troyalılar ile Traklılar arasında geçmediğini düşündürüyor; eldeki veriler savaşın tarafları konusunda yeni bir bakış açısını işaret ediyor. Kazı çalışmalarında elde edilen verilerin, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Çanakkale Valiliği ve İÇTAŞ A.Ş. tarafından desteklendiğini belirten Sazcı, tunç çağına ait surların ortaya çıkarılmasına odaklanmaya devam ettiklerini ifade etti.
Bir Savaş Söz Konusu Değil Sazcı, çalışmalarını şöyle özetledi: Höyük, Troya Höyüğü ile neredeyse aynı büyüklükte ve çağdaş bir yerleşim özelliği taşıyor. Milattan önce 1200’lerde Trolla yerleşiminde görülen bir yangın tabakasının Troya Savaşı ile ilişkilendirildiğini belirtiyoruz; bu tahribat tabakasının hemen üzerinde ise yeni bir yerleşim evresi var. Trak kalıntılarının bulunması, savaşın bu iki taraf arasında koalisyon biçiminde gerçekleştiğini düşündürürken, Maydos’ta taşınan buluntuların danesiyle bu yorumu destekliyor. Ancak Troya’daki savaş tabakasında Trak buluntuları bulunmuyor.
Maydos’taki Bulgular Mitolojiyle Daha Yakın Bir Bağ Kuruyor Troya kazılarında yangın tabakasının üzerinde Trak kalıntılarının ortaya çıkması, Troya Savaşı’nın mitolojik anlatılarındaki Yunan koalisyonu ile Anadolu koalisyonu arasındaki mücadeleyi değil, Traklar ile Troyalılar arasındaki bir çatışmayı akla getiriyor. Sazcı, Maydos’ta ele geçen buluntuların bu yönde bir yorumu güçlendirdiğini belirtirken, savaş sonrası Trakların bölgede yaşamlarına devam ettiklerini ve Troya’ya karşı hareket ettiklerini ifade ediyor. Ayrıca iki tür seramik buluntusu dikkat çekiyor: “barbar seramiği” olarak nitelendirilen elde parmak baskılı tür ve “çıkıntılı” seramik olarak tanımlanan diğerleri. Bu buluntular, savaş tabakasından sonra Troya’da ortaya çıkan yeni üretim ve mimari özelliklerini yansıtıyor.
Bu bulgular doğrultusunda, Maydos’ta savaş sonrası konut yapılarında ayak uydurulan yeni temel taş tipleri ve dik konumdan yatay konuma geçiş gibi mimari yenilikler kaydedildi. Bu buluntular, Trakların burada yaşadığını ve savaşın Troya ile Traklar arasında gerçekleşmiş olabileceğini düşündürmüyor; daha çok Troya ile Anadolu koalisyonunun veya Yunan koalisyonunun değil, Trak ve Troyalılar arasındaki etkileşimin öne çıktığını gösteriyor. Sonuç olarak, Maydos’ta ele geçen buluntular, mitolojik anlatımlardaki savaşın gerçek bir karşılığa işaret etmediğini, eskinin Troyalıları ile Traklar arasındaki dinamikleri hedeflediğini işaret ediyor ve mitolojiye karşı daha yakın bir gerçeği ortaya koyuyor.













