Besteci, piyanist ve yazar Dr. Anjelika Akbar yönetimindeki “Mi Minör” Uluslararası Oda Korosu’nun dünya prömiyeri konseri, 14 Aralık’ta saat 19.00’da Grand Pera Emek Sahnesi’nde gerçekleşecek. Koroda yer alan sanatçılar, eski Sovyetler Birliği ülkelerinden farklı zaman dilimlerinde Türkiye’ye yerleşmiş, burada yaşamaya ve çalışmaya devam eden bireylerden oluşuyor. Üyeler, Baltık Denizi’nden Orta Asya’ya, Sibirya’nın Tyan Shan Dağları’na kadar uzanan Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya, Türkmenistan, Ukrayna, Özbekistan ve Letonya kökenli müzisyenlerden oluşmakta. Bu zengin kültürel çeşitliliğin yanı sıra, koro üyeleri arasında müzisyen, akademisyen, yapımcı, ses mühendisi, gazeteci, doktor, kamu çalışanı ve psikolog gibi birçok meslekten uzman bulunuyor. Koroda, iletişim dili olarak Rusça kullanılsa da, tüm üyelerin Türkçe bilgisi de mevcut.
EVDE SOHBET EDERKEN…
Konserde, Dr. Anjelika Akbar, koroya eşlik edip şarkıları seslendirmekle kalmayacak, aynı zamanda kendi besteleri ve uyarlamalarını da piyano eşliğinde dinleyicilere sunacak. Akbar, konserin sunuculuğunu üstlenerek, seslendireceği şarkıların içeriklerini Türkçe olarak izleyicilere aktaracak.
Koronun kuruluş ve oluşum hikâyesini bizimle paylaşır mısınız?
Ben çocukluğumdan beri şarkı söylemeyi çok seviyorum. Uzun yıllar boyunca hem okul korolarında hem de evde piyanoma eşlik ederek şarkılar söyledim. Duyduğum müzikleri anında piyanoda çalabilmem, notalara ihtiyaç duymadan doğrudan uyarlama yapmamı sağlıyor. Bu sayede klasik müzik dışında eski şarkıları da çalıp söylerim. Üç yıl önce, çok sevdiğim dostum Anastasiya Kulsha Kozlova ile (kendisi gazeteci, spiker ve halkla ilişkiler uzmanı; Zdesvse.com adlı Rusça konuşan uzmanlar platformunun kurucu ve editörü) bir araya geldiğimizde, neden şarkı söylemiyoruz diye düşündük. Deneyerek çok güzel bir deneyim yaşadık! Zamanla dostlarımız da bize katılmaya başladı ve evde çay sohbeti yaparken şarkı söylemeye başladık. Bu durumdan oldukça keyif alıyorduk. Türk dostlarımız bizi dinlemeye başlayınca, onların da ilgisini çekti ve tekrar tekrar istemeye başladılar. Böylece bir koro kurma fikri doğmuş oldu.
Konserin hazırlık sürecinden bahseder misiniz?
Onlarca sevdiğimiz şarkı var, bu nedenle öncelikle bir şarkı listesi oluşturduk. Ancak, sevdiklerimizden vazgeçmek zor oldu; başlangıçta 25 şarkıya, sonra ise 18-19 şarkıya kadar indirdik ve çalışmalarımıza başladık. Her 2-3 haftada bir benim evimde bir araya gelip titiz ve ciddi bir şekilde çalıştık. Tam o dönemde, koronun ismi de belirlendi. Hepimizin ortak uyum sağlayabileceği tonaliteleri seçmemiz gerekiyordu; ben anında şarkıları farklı tonlardan çalabiliyordum. En çok ortak tonalite olan Mi Minör’ü belirledik. Koronun adı ne olsun diye düşündüğümüzde, gülerek “Mi Minör” olsun dedik ve böylece kararımızı vermiş olduk!
DOSTLUK VE İYİLİK
Müzikseverleri neler bekliyor konserde?
En romantik, en şirin ve anlamı derin şarkıları seçerek, dinleyicilere sunmayı planlıyoruz. Her şarkının öncesinde, oluşturduğum Türkçe içerikleri seyircilerle paylaşacağım. Ekranda ise şarkıların Rusça sözleri yazacak; salonda bulunan Rusça bilenler de bu şarkıları bizimle birlikte söyleyebilecek. Konserde, dostluk, zarafet, merhamet ve iyilik temalarını yansıtan lirik ve derin müzik eserlerini izleyicilerle paylaşacağız. Ayrıca, Türkiye’de bilinen bir Türkçe şarkı ve Rusça bir şarkıyı da repertuvarımıza ekledik.