Michael Lockshin’ın Usta ile Margarita Uyarlaması
Michael Lockshin, ünlü yazar Mikhail Bulgakov’un rejim karşıtı eseri Usta ile Margarita‘dan uyarladığı filmle, Putin’in yönettiği Rusya’nın yeniden karanlık çağlara döndüğünü vurguluyor. Bu film, bugüne dek Rusya’da gerçekleştirilmiş en yüksek bütçeli yapım olma özelliğini taşıyor. Bütçesi 1.2 milyar ruble olan film, sinemalarda bir aydan fazla gösterimde kaldı ve izleyici sayısı 5.6 milyona ulaştı. Gişe getirisi ise 20 milyon avro olarak kaydedildi. Eleştirmenlerin yüzde 79’u filmi beğenerek olumlu yorumlarda bulundu. Bu durum, halkın ve eleştirmenlerin gözünde büyük bir başarı sağladı.
Putin yanlısı medya, büyük bir olay haline gelen filmin politik mesajını dikkatle ele aldı ve uyarlamanın kalitesini öve öve göklere çıkardı. Rus Kültür Bakanlığı, filmin bütçesine yüklü miktarda destek verdi. Ancak, Rusya’nın Ukrayna’ya savaş açmasının ardından durum birdenbire değişti; Kremlin, ekonomik destek verdiği filmi sansürleyerek yasakladı. Lockshin, Rusya-Ukrayna savaşından önce ABD’ye gitti ve açıkça Ukrayna’yı desteklediğini belirtti. Yönetmenin kimliği ve duruşu, aşırı dincileri oldukça rahatsız etti. Ne bu durum ne de filmi satanist ve Rusya karşıtı olarak suçlayan medya-televizyon propagandalarının sosyal ağlardaki polemikleri, Usta ile Margarita’nın milyonlarca Rus tarafından sinemalarda izlenmesini engelleyemedi.
Yönetmen, totaliter Sovyetler Birliği dönemini eleştiren ve Rus edebiyatının baş yapıtı olarak nitelendirilen bu romana sinemaya uyarlamanın zorluğunu bilerek, anlatım için akıllıca ve yaratıcı bir çözüm bulmuş. Olayları kronolojik sıraya göre anlatmamakta, bu yöntemle filmi izleyicinin daha anlaşılır bir şekilde izlemesini sağlamaktadır.
‘Gerçek Yazar Susarsa Ölür’
Filmde, 1930’larda fütüristik Moskova’da, adı Usta olan ünlü bir yazar mesleğinin zirvesindeyken yazınsal bir skandalla karşılaşır. Yazarlar Birliği’nin toplantısında, Usta’nın Pontius Pilatus’tan esinlenerek yazdığı kitap ve tiyatro oyunu, yetkililer tarafından eleştirilir ve yasaklanır. Kitabın editörü Berlioz, kitabı satıştan çekeceğini belirtirken, oyunda repertuardan kaldırılır. Usta’nın yazarlar birliği kartı elinden alınır. ‘Hiçbir yazar susmaz, gerçek bir yazar susarsa ölür’ diyen Usta, 1 Mayıs gösterileri sırasında Margarita ile karşılaşır. Evli kadın, Usta’nın ilham perisi ve metresi olur; onun aşkı ve cesaretlendirmesiyle yazar, kendisi ve çevresiyle ilgili başka bir roman yazmaya girişir.
Bu romanda, Şeytan Woland kimliğinde (Goethe’nin Faust‘unda şeytan olarak yer alan Woland) ve maiyeti Moskova’ya gelirler, kentteki yaşamı karıştırarak tiyatroda kara büyü gösterisi yaparlar. Yetkililer, Usta’nın arkadaşlarından şair Aloizi’nin ihbarı üzerine onun yine sakıncalı bir roman yazdığını öğrenirler. Yalta’daki psikiyatrik hastaneye kapatılan Usta’ya elektro şok uygulanarak işkence edilir. Usta, romanını bitirir, Margarita’ya vermesi için hemşireye teslim eder ve intihar eder.
Margarita, romanı okuduktan sonra zehir içer ve büyücüye dönüşür, Şeytan’ın balosunda Usta’yı bulur. Usta’yı canlandıran Yevgeni Tsyganov ile Margarita’yı canlandıran Yuliya Snigir’in performansları mükemmeldir. Yapım, ses tasarımı, görüntü ve müzik açısından olağanüstü bir deneyim sunmaktadır. Finaldeki kitapları yakma sahnesi ve Moskova’nın ateşler içinde kalması çok etkileyici bir şekilde sunulmuştur. Michael Lockshin, Moskova yangınıyla, günümüz Rusya’sına dair güçlü bir gönderme yapmaktadır.
Film, genç bir ekip tarafından çekilmiştir; yönetmen Ukrayna’ya para yardımı yapmakta ve Ukraynalı belgeselcilere destek vermektedir. Rus sinemasının ünlü oyuncuları Tsyganov ve Snigir, aforoz edilmiş; artık Rusya’da oyuncu olarak çalışamayacakları belirtilmiştir. Son iki yıl içerisinde, Rusya’daki yeni gerçek, Bulgakov’un Stalin rejimini eleştirdiği Usta ile Margarita‘dan daha karanlık bir hale gelmiştir.