Mihail Bulgakov’un “Köpek Kalbi” ve Lev Tolstoy’un “Savaş ve Barış” Tiyatrolarda
Mihail Bulgakov’un yazdığı, Mustafa Kemal Yılmaz’ın Türkçeye çevirdiği ve Onur Demircan’ın uyarlayıp yönettiği “Köpek Kalbi”, 19 Mart’ta saat 20.30’da Eskişehir Şehir Tiyatroları Opera Sahnesi’nde sahnelenecek. Aynı zamanda, Lev Tolstoy’un kaleme aldığı, Eva Mahkovic’in uyarladığı ve Aslı Önal’ın çevirdiği “Savaş ve Barış” ise 23 Mart’ta saat 20.30’da Ankara Etimesgut Belediyesi 100. Yıl Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde izleyiciyle buluşacak.
İBBŞT Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever ile Röportaj
Tiyatronun turne takvimini ve gelecek sezonun sürprizlerini İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever ile konuştuk. Bu yıl 110. yaşını kutlayan İBB Şehir Tiyatroları’nda, yeni yolculuklarınız var. 110. yıl kapsamında Büyük Türkiye Turnesi adı altında bir yolculuk başlıyor, bu süreci sizden dinleyebilir miyiz?
“110. yılımızı nasıl kutlayabiliriz?” diye düşündük. Sonuç olarak, bu özel yılı seyircimizle birlikte kutlamaya karar verdik. Hatta bunu daha da büyüterek tüm Türkiye ile paylaşmayı arzuladık. Bu sebeple bu yılı bir turne senesi ilan ettik. Öncelikle İstanbul’u merkez aldık ve neredeyse tüm ilçelerine giderek, bazı bölgelere daha uzun süreli olarak misafir olduk. Örneğin, Ataşehir’e yaklaşık 2-3 aydır sürekli gidiyoruz. Küçükçekmece’deki Yahya Kemal sahnesinde, yaklaşık 6 bin kişilik bir salonda “Fosforlu” oyununu sahneledik ve bu deneyim muhteşem geçti. Şu ana kadar gitmediğimiz 2-3 ilçe kaldı, onları da önümüzdeki hafta tamamlayacağız.
Türkiye turnesi için iki aşamalı bir plan geliştirdik. İlk aşamasını haziran başına kadar bitireceğiz. İkinci aşama ise eylül başında başlayacak. Yedi bölgeden üçer şehir hedefledik, ancak bu sayıyı ikiye indirmek zorunda kaldık. Asıl amacımız, ulaşılması zor ve dezavantajlı bölgelere gitmekti. Ancak, oyunlarımızı taşıyacak altyapının oldukça sınırlı olduğunu gördük. Bazı yerlerden küçük oyunlarla gitme teklifleri aldık, ama bunu arzu etmedim. Neden arzu etmediniz?
Çünkü özel tiyatrolardaki arkadaşlarım zaten bu tür küçük oyunları sahneliyor. Bizim, onların alanına girmeden büyük prodüksiyonlarla seyirciyi kucaklamamız gerekiyor. Turne sonrasında, 24 Mart’ta Atatürk’ün anıt mezarını ziyaret edip, ona şükranlarımızı sunacağız. “O olmasaydı halimiz nice olurdu?” diye düşünecek olursak, onun öngörüsüyle bugünlere geldiğimizi daha iyi anlıyoruz. Turne sonunda ise Karadeniz’e geçmeyi planlıyoruz. Ardından yeni sezon da hızla yaklaşacak.
Çocuk Oyunlarına Önem Veriyoruz!
Yeni sezonla ilgili açılış oyunu ve belirlediğiniz yeni projeler hakkında bilgi verebilir misiniz?
Bu sene çocuk oyunlarına özel bir önem verdim. En büyük eleştirilerden biri, yeterince çocuk oyunu sahnelemediğimiz yönündeydi. Bu, benim titizliğimden kaynaklanıyor. Bir anne olarak çocukluk döneminin önemini çok iyi biliyorum. Çocukluk, hayat boyunca yanınızda taşıdığınız bir çanta gibidir. Bu dönemde izlediğiniz, yediğiniz, içtiğiniz, gördüğünüz her şey hafızanızda kalır. Şu ana kadar çocuk oyunları konusunda iyi bir yol katettik. Az sayıda oyun sahneledik ama kaliteleri yüksek oldu. Yeni olarak, “Sesler Ülkesi” adlı oyunun prömiyerini gerçekleştirdik ve çok olumlu dönüşler aldık. Seyircinin ilgisi, tüm yorgunluğumuzu alıp götürdü. Kısacası, bizim gıdamız alkıştır.
Ayrıca, Nâzım Hikmet’in masalından ilham alarak “Sevdalı Bulut” adlı bir oyun da hazırladık. Bu ayın 23’ünde prömiyer yapacak. Bir de insan vücudunu anlatan bir oyun fikrimiz var. Bu konuda birçok doktorla görüştüm ve “Kötü bir yiyecek yendiğinde başımıza neler geliyor?” sorusunu gündeme getirdim. Öyle bir oyun yazılıp sahneye konulmalı ki, 3D ve hologram teknolojilerini kullanarak çocuklara bu bilgileri eğlenceli bir şekilde aktaralım. Çocuklar, sağlıklı beslenmenin önemini öğrenirken, başlarına neler geldiğini görsünler. Bu projeleri hayata geçirmek için çaba sarf ediyoruz ve dolu dolu bir yıl geçirdik.
2025-2026 Sezonu Hakkında
2025-2026 sezonu hangi oyunla açılacak?
Yıldırım Hikmet Urağ’ın sahneye koyduğu “Yaşlı Bayanın Ziyareti” adlı oyunla sezonu açıyoruz. Bu projede 39 kişilik büyük bir ekip var. Sonuç olarak, güzel bir iş ortaya çıkacak. Ardından Engin Alkan, “Haramiler” adlı oyunu sahneye taşıyacak. Seyircinin bu yıl az ama öz ve kaliteli oyunlarla karşılaşacağını düşünüyorum. Ayrıca Bora Seçkin de bir oyun sahneleyecek. Önümüzdeki engellerin düzgün bir şekilde aşılması sayesinde, aslında iki yıllık programı bir yılda tamamladık. Her şey oldukça yolunda gidiyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na bu konuda teşekkür ediyorum; bu, sadece tiyatroya ve sanata verilen bir değerdir. Hiçbir zaman bizi üzmediler.”