İlginin ve merakın uçsuz bucaksız olduğu uzay çalışmaları, NASA’nın atmosferik olayları yakalama çabalarıyla birleşince yeni görüntüler gün yüzüne çıkıyor. 3 Temmuz 2025 tarihinde Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan (ISS) kaydedilen olağanüstü sahne, gökyüzünün en nadir anlarından birine tanıklık etti. ISS’te bulunan NASA astronotu Nichole Ayers, “Dev Jet” olarak adlandırılan bu olayı gözler önüne serdi. Dev Jet nedir ve neden bu kadar nadir? olarak başlayan merak, ilk başta sprite olarak değerlendirilen görüntünün daha sonra çok daha ender bir fenomen olan dev jete dönüştüğünü gösterdi.
Olayın temelindeki yetkili isimlerden Spritacular projesinin baş araştırmacısı Dr. Burcu Koşar, Ayers’in ISS’ten kayda değer olağanüstü ve çok nadir görülen TLE türü olan dev jetleri kaydettiğini vurgulayarak olayın önemine dikkat çekti. Bu önemli anlatı rezonansla yayıldı ve aşağıdaki bağlantıda da görülebildi: https://twitter.com/geotechwar/status/1940992723785335289
Dev jetler, fırtınaların tepelerinden başlayıp üst atmosfere doğru yükselen devasa elektrik boşalmalarıdır. Bulut tepeleri ile atmosferin yaklaşık 100 kilometre yukarısında kurdukları elektriksel köprü, görüntülenmeleri açısından hızlı ve kısa süreli oldukları için çoğunlukla yolcu uçakları veya yer yüzündeki kameralar tarafından tesadüfen fark edilirler. Bu fenomenler, sprite’lar gibi diğer Geçici Parlak Olaylar (TLE’ler) ile sıkça karıştırılırlar.
Sprite’lar ise yaklaşık 80 kilometre yükseklikte gerçekleşen güçlü bir yıldırım deşarjının sonucu olarak ortaya çıkar ve dev jetlere göre daha sık görülür. Kırmızımsı bir parıltı şeklinde beliren sprite’lar, denizanası, sütun veya havuç benzeri formlar alabilir ve onlarca kilometrelik alanı kapsayabilirler. Ayrıca ELVES gibi halo ve ultraviyole ışık halkalarıyla birlikte görülebilirler. Geçici parlak olaylar (TLE’ler) olarak adlandırılan bu atmosferik ışık şovları, üst atmosfer katmanlarında meydana gelir ve genellikle uzaktaki gözlerle fark edilir.
NASA ve bilim insanları, bu nadir görüntülerin atmosferik elektriksel süreçleri anlamak ve iletişim sistemleri üzerindeki olası etkilerini incelemek açısından hayati olduğuna inanıyor. 2018’den beri ISS’e monte edilen Atmosphere–Space Interactions Monitor (ASIM) sistemi, bu sıra dışı olayları kaydetmek üzere özel olarak tasarlandı ve adeta bir kalp atışı kadar kısa süren parlamaları bile yakalayabiliyor. Bu geliştirme sayesinde, bugüne dek beklenenden çok daha fazla veri toplanırken bu gizemli olayların arka planı daha net anlaşılmaya başlanıyor.