NASA’nın Boeing Starliner Uzay Aracı ile Astronotların Uzun Süreli Görevi
NASA’nın Boeing Starliner uzay aracı, Uluslararası Uzay İstasyonu’na (UUİ) giden astronotları için beklenmedik bir durumla karşı karşıya kaldı. Teknik aksaklıklar nedeniyle, astronotların UUİ’de kalma süresi daha uzun bir süreye yayılabilir. Bu durum, onlara ‘hayat değiştiren’ bir deneyim sunabilir.
İlk başta, astronotlar Barry ‘Butch’ Wilmore ve Sunita Williams, Haziran ayında UUİ’ye vardıklarında yalnızca birkaç gün kalacaklarını düşünüyordu. Ancak, dönüş tarihinin 2025 yılına kadar ertelenebileceği bilgisi kendilerine ulaştı. Uzun süreli uzay yolculuğu, astronotların eğitim ve sağlık değerlendirmelerine dayanarak çok daha kısa görev süreleri için planlanmıştı. Haziran ayında geri dönmeleri beklenen astronotlar, Starliner’daki kritik itici motor arızaları ve helyum sızıntıları nedeniyle iki aydan fazla bir süredir UUİ’de bulunuyor.
Mikro yerçekiminde uzun süre kalmanın sağlık üzerindeki etkileri oldukça ciddi. Uzun süreli uzayda kalış, kemik yoğunluğu kaybı, kas atrofisi ve artan radyasyona maruz kalma gibi önemli sağlık sorunlarına yol açabiliyor. NASA’nın araştırmaları, astronotların Dünya’daki ciddi osteoporozdan 12 kat daha hızlı kemik kaybı yaşayabileceğini ortaya koymaktadır. Bu durum, kırıklar ve uzun süreli fiziksel bozukluklar riskini artırmaktadır.
Kas ve Kardiyovasküler Sağlık Üzerindeki Etkiler
Ayrıca, astronotların fiziksel olarak zorlu görevleri yerine getirme yeteneklerini etkileyen %50’ye varan kas kütlesi kaybı da önemli bir endişe kaynağıdır.
Kardiyovasküler sistem de etkilenebilir. Uzayda yerçekiminin değişmesi, kardiyovasküler sistemi olumsuz etkileyebilir. Astronotların kalpleri şekil değiştirirken, kan damarları zayıflar; bu da kardiyovasküler dayanıklılığın azalmasına yol açar. Bu fiziksel değişiklikler, vücut sıvılarının kayması nedeniyle görme, bilişsel fonksiyon, denge ve koordinasyon üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Bazı astronotlar, ‘uzay bulantısı’ olarak adlandırılan bir durumu rapor ederken, bu durum sersemlik, mide bulantısı ve ruh hali değişikliklerine neden olabilmektedir. Bu tür etkiler, astronotların Dünya’ya döndükten sonra da uzun süre devam edebilir ve potansiyel olarak araba kullanma veya diğer günlük aktiviteleri gerçekleştirme becerilerini olumsuz etkileyebilir.
Radyasyonun Tehlikeleri
Radyasyon tehlikesi de dikkate alınması gereken önemli bir risk faktörüdür. UUİ’deki korumaya rağmen, astronotlar hâlâ Dünya’dakinden 365 kat daha fazla radyasyona maruz kalıyor. Bu durum, kanser riskini artırma potansiyeline sahiptir. Radyasyona maruz kalmanın etkileri, Wilmore ve Williams uzayda kaldıkça daha da belirgin hale gelecektir.
NASA, nihai bir karar vermemiş olmasına rağmen, Starliner’ın güvenli olmadığı düşünülürse, astronotların SpaceX’in Dragon Kapsülü ile geri dönmek için Şubat 2025’e kadar beklemeleri gerekecektir. Bu durum, görev sürelerini dokuz aya kadar uzatabilir. Uzayda geçirilen bu uzun süre, güvenli bir dönüşe yönelik aciliyeti artırmakta çünkü yörüngede geçen her gün, astronotların sağlıklarını daha da tehlikeye atmaktadır.
Ancak, Boeing, Starliner’ın astronotları güvenli bir şekilde geri getirebileceği konusunda umutlu olmayı sürdürüyor ve NASA’nın mürettebatsız bir dönüşe karar vermesi halinde gerekli ayarlamaları yapacaklarını belirtmektedir.